♣️ Allah Insanlara Peygamber Göndermesinin Sebebi Nedir
Bunagöre ahlakın temel prensiplerinin Allah (c.c) tarafından belirlendiği anlaşılmaktadır. Alevi inancının en önemli gayeside insanın ahlaki açıdan olgunlaşmasını sağlamaktır. Nitekim Allah'ın, peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a.a.v)'i göndermesinin sebebi ahlakı tamamlamaktır.
Kulüpdizisinin yedinci bölümü: “Dönemin şartları”. Netflix’in altı bölümlük Kulüp dizisi Türkiye Netflix listesinin haftalardır birinci sırasında. Dizide ad verilmeden, siyasete girmeden 80 yıl önce Varlık Vergisi faciası ve gayri-müslim azınlıkların
Sûrei celîlede, insanların çoğunun, her asırda, her zamanda ve bilhassa son zamanda, yani Resûl-i Ekrem Efendimiz’in gelişinden kıyamete değin geçecek zamanda, bir hayal kırıklığı içinde olacağı haber verilir. Peygamberimiz’in onlara ordu göndermesinin sebebi, dine dâvet edildikleri halde İslâm’ı kabul
Bumakâle, Filipin Takım Adaları’nın çoğunun İspanyol kontrolüne geçtiği 16. ve 19. yüzyıllara atıfta bulunarak Filipinler’in siyâsetinde Osmanlı Türk Cihân Devleti’nin rolünü inceleyecektir. Burada
PeygamberEfendimizin bildirdiği sevaba ortak olanlar. Ebû Saîd el-Hudrî radıyallahu anh’ den rivayet edildiğine göre, Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem, Hüzeyl kabilesinin Lihyânoğulları üzerine ordu sevketmek istedi. Bu sebeple şöyle buyurdu: “İki kişiden biri cihada gitsin. Kazanılacak sevap ikisi arasında
GERÇEKLERKİTABI YORUMU. I. BÖLÜM Yaradılış'ın anlatımı, Kutsal kitaplarda, Tevrat'ın ilk satırlarında başlar. Tevrat'a göre yaradılış hikayesi dünyayı anlatır fakat insana verildiği şekliyle bu olay, bundan çok çok uzun zaman önce, Tevrat'ın ilk yazıcısının yaşadığı dönemin bilgi ve kültür seviyesine göre verilmiştir.
PeygamberAllah'ın Vekili Değildir / İman ve Mümin Nedir ? / Mustafa Show menu
HeszD. Halis Hoca Ebu Hanzala Allah'ı cc ibadette birlemek hakkında nasihatlerini anlatırken ibadet nedir niçin önemlidir konularını açıklıyor. İnsanların ruhlar aleminde Allah’a verdikleri söz misak vermesinin sebebi Allah’ın cc Peygamberler göndermesinin sebebi Allah’ın cc kitaplar göndermesinin sebebi Peygamberlerin davetini yenileyen topluluğun yeryüzünde olmasının sebebi Allah’ı cc ibadette birlemek, O’na hiçbir şeyi ortak koşmamak içindir “Ben cinler ve insanları yalnızca bana ibadet etsinler diye yarattım.” 51/Zariyat, 56 İnsanın yaratılış gayesi tevhid. Tevhid ise Allah’a cc kulluk ve O’nu ibadette birlemektir. Kişinin namaz, oruç, kurban gibi ibadetlerini yalnızca Allah’a cc yapması ve bir bütün olarak hayatı Allah’ın şeriatına göre düzenlemesi, yalnızca O’nun yasa ve kanunlarına boyun eğmesidir. Bk. 1/Fâtiha, 5 Müminin varlık amacı Allah'ı cc ibadette birlemek, tevhid olduğundan, değişmez ve ilk sırada yer alan “Ana gündemi” de her zaman Allah'ı cc ibadette birlemek, tevhiddir. Ayrıca bk. 38/Sâd, 27. Kalu bela İnsanların ruhlar aleminde Allah’a verdikleri söz / misak “Hatırla! Hani Rabbin Âdemoğullarının sırtlarından zürriyetlerini almış ve onları kendilerine şahit tutarak “Ben sizin Rabbiniz değil miyim?” demişti. Demişlerdi ki “Evet! Sen bizim Rabbimizsin! Şahit olduk.” Bu, kıyamet günü “Biz bundan habersizdik.” dememeniz içindir.” 7/Araf, 172 “Ya da “Babalarımız daha önce şirk koşmuştu. Biz ise onlardan sonra gelen ve onları taklit eden bir nesiliz. Batıl ehlinin yaptıkları yüzünden bizi helak mı edeceksin?” dememeniz içindir.” 7/Araf, 173 Ruhlar âleminde insanlardan alınan bu söz, sözlerin en önemlisi ve en değerlisi olan tevhid misakıdır. İnsan yaratıcı, rızık verici, mülk sahibi, kainatın işlerini düzenleyen ve koyduğu yasalarla insanları terbiye eden bir Rab olarak Allah’ı cc tanıyacağına ve hiçbir varlığa bu yetkileri vermeyeceğine dair söz vermiştir. Ayet, tevhid misakının alınma nedeni olarak iki sebep zikretmiştir İlki “Ben cahildim.”, “Habersizdim.”, “Duymadım.”, “Bilmiyorum.” gibi mazeretleri ortadan kaldırmaktır. Çünkü Allah cc, insandan söz almakla kalmamış, onu tevhid fıtratı üzere yaratmıştır. Bk. 30/Rûm, 30 Ayrıca kâinat baştan sona Allah’ın cc varlık ve birliğine işaret eden ayetlerle donatılmıştır. Bk. 2/Bakara, 163-164 Tüm bunlara ilaveten resûller yollanmış ve insanları tevhide davet etmişlerdir. Bk. 4/Nîsa, 165 Bunca delile rağmen cehalet, yaratılış gayesi olan tevhid hususunda mazeret değildir. İkincisi ise “Babama, hocama, şeyhime, liderime uydum, taklit ettim.” gibi kişinin taklitçi olduğuna dair özrünü ortadan kaldırmaktır. Allah cc Peygamberler göndermekle kalmayıp her zaman okunup öğüt alınabilecek kitabı Kur’an’ı indirmiştir “Elif, Lâm, Râ. Bu, ayetleri sağlamlaştırılıp muhkem kılınmış sonra da hüküm ve hikmet sahibi Hakîm ve her şeyden haberdar Habîr olan Allah tarafından detaylı olarak açıklanmış bir Kitap’tır.” 11/Hud, 1 Allah cc herkese bir öğüt alacağı bir uyarıcı göndermiştir Orada çığlıklarla yardım isterler. Derler ki “Rabbimiz! Bizi çıkar, önceden yaptığımızdan farklı olarak salih ameller yapalım.” Size, öğüt almak isteyenin öğüt alacağı kadar ömür vermedik mi? Hem size uyarıcı da geldi. Tadın azabı! Zalimlerin hiçbir yardımcısı yoktur. ÖNEMLİ BÖLÜMLER 0208 Yeni evlenen çiftler için Peygamberimizin sav yaptığı dua 0250 Kalu bela İnsanların ruhlar aleminde Allah’a verdikleri söz / misak 0403 Allah’ın cc Peygamberler göndermesinin sebebi 0440 Allah’ın cc kitaplar göndermesinin sebebi 0527 Peygamberlerin davetini yenileyen topluluğun yeryüzünde olmasının sebebi 0545 İnsanların yaratılış sebebi Allah’ı cc ibadette birlemektir 0626 Her dönemde dini tahrif eden insanlar var olmuştur. 0649 Mekke toplumunda şirkin başlaması 0707 Amr ibni Luhay el-Hudayr’ın Mekke toplumuna yeni bir din getirmesi 1023 Verilen nimetin kıymetini bilmek 1204 Dünyalık meselelerde yapılan araştırmalar niçin din için yapılmıyor? 1422 Allah’ın herkese bir uyarıcı göndermiştir 1445 Herkes yaptığı işi saatlerce anlatabileceği kadar konuşabilir ancak... 1520 İçimizden kaç kişi ibadetin ne manaya geldiğini biliyor? 1630 “O gün her insan dünyada kendi yaptıklarının hesabını verecektir” 1654 Peygamber sav kendi kızı Fatıma’yı uyarıyor 1840 İbadet Allah’ın bizi kendisinden dolayı yarattığı şey 1922 İbadet nedir? 1956 Hükümde Allah’ı birlemek ibadettir. Lakin bir çok insan bunu bilmiyor 2124 Yusuf'un as rüya tabirini soran arkadaşlarına daveti Küfrün Karanlıklarından, Vahyin Aydınlığına… Kanalımıza Destek Olmak İçin; Tevhid Dersleri Kanalı için; Tevhid Meali İçin Bütün Videoları İzlemek İçin; Dergilerimiz ve Kitaplarımıza Ulaşmak İçin Sorularınız İçin [email protected] Allah ibadet Tevhid
Cevap Allah niçin vahiy göndermiştir?Allah vahiy göndermek suretiyle insanlara büyük bir lütuf, yardım ve destek sağlamıştır. Yüce Rabb'imiz, insanı bilme, düşünme gibi yetenekler vererek varlıkların en şereflisi, en mükemmeli olarak yaratmıştır. Bunun karşılığı olarak da insandan kendisinin halifesi, yani vekili olmasını istemiştir. İnsanı, Allah'ın koyduğu düzeni, yarattığı varlıkları kullanmak ve korumakla görevlendirmiştir. Evrendeki en büyük sorumluğu insana yüklemiştir. İnsanın bu sorumluluğu tam olarak yerine getirebilmesi için, Allah'ın yardım ve desteğine ihtiyacı vardır. Vahiy insana yol gösteren bir ışık, bir rehberdir. İnsanı vahiy yolu ile iyi, güzeli ve doğruyu bulabilir ve yanlışlıklardan insanlar arasındaki ayrılıkları çözüme kavuşturmak için vahiy göndermiştir. Vahiy toplum içinde ortaya çıkan sorunlara karşı çözüm önerileri getirmiştir. Böylece insanlar vahiy yolu ile eğitilmiş ve yönlendirilmiştir. Yanlışlıklar vahiy ışığında düzeltilmiş, doğru davranışlar teşvik edilmiştir. Yüce Allah Kur'an'da şöyle buyurmaktadır"İnsanlar tek ümmetti. Allah, peygamberleri müjdeci ve uyarıcı olarak gönderdi. İnsanların ayrılığa düşecekleri hususunda, aralarında hüküm vermek için onlarla birlikte hak kitaplar indirdi." Bakara, ayet 213Özetle Allah yarattığı insanı evrenin ortasında yalnız bırakmamış, vahiy göndererek insana olan ilgisini devam ettirmiştir. İnsanların dünya ve ahirette huzurlu ve mutlu yaşamaları için peygamberleri aracılığı ile vahiy ne demektir?Vahiy; Yüce Allah'ın emirlerini, yasaklarını ve öğütlerini doğrudan doğruya veya melek aracılığıyla peygamberlerine bildirmesidir. Allah, kutsal kitaplarını vahiy yolu ile insanlar arasından seçmiş olduğu peygamberleri aracığıyla insanlara seslenmiş ve mesajlarını bu yolla iletmiştir. Peygamberler, Allah'tan aldıkları biçimiyle vahyi toplumlarına aktarmışlar, açıklamışlardır. Aynı zamanda her kitabın peygamberi, kitabındaki emir, yasakları ve öğütlerin uygulamasını göstermiş ve bunların yaşanabilir olduğunu örnek davranışlarıyla insan açısından önemi nedir?Allah, insanın sorumluluklarının neler olduğunu vahiy yolu ile bildirmiştir. Bizim aklımız, duyu organlarımız ve bilgilerimiz sınırlıdır. Yüce Rabb'imizin bizlerden neleri istediğini, nelerin iyi, nelerin kötü olduğunu tam olarak bilmemiz mümkün değildir. Allah insanın sorumluluklarının neler olduğunu ve bunları nasıl yerine getireceğini bildirmek için vahiy nelere inanmamız gerektiğini ve kendisine nasıl ibadet edeceğimizi vahiy yolu ile bildirmiştir. İnsan, aklıyla Allah'ın varlığını kavrayabilir. Ancak insan neye, nasıl inanacağını, yaratıcısının niteliklerini, yaratıcısına nasıl ibadet edileceğini tam olarak kavrayamaz. Allah peygamberleri aracılığı ile gönderdiği vahiylerle kendisini insanlara tanıtmıştır. Allah, insanların nasıl ve niçin ibadet etmeleri gerektiğini, kendisinin hoşnutluğunu kazanmak için neler yapmaları gerektiğini bildirmek için vahiy insanın niçin yaratıldığını ve yaşamın amacının ne olduğunu vahiy yolu ile bildirmiştir. Çünkü sınırlı bir varlık olan insan, aklı ile ölümden sonraki yaşam, cennet, cehennem gibi konularda bilgi sahibi olamaz. Allah, insana yaşamın amacını, öldükten sonra ne olacağı, cennet ve cehennem gibi konularda bilgilendirmek için vahiy göndermiştir. Böylece hayatımızı anlamlandırmamıza yardımcı uyulması gereken ahlak kurallarını, iyi, güzel ve doğru davranışları vahiy yolu ile bildirmiştir. İnsan aklı ile neyin, iyi, neyin doğru olduğunu tam olarak bilemez. Allah vahiy göndererek, insanın aklını iyi, güzel ve doğru olan şeylere yönlendirmiştir. Ailemizle ve bir arada yaşadığımız diğer insanlarla olan ilişkilerimizde yol göstermiştir. Bunlarla ilgili sorumluluklarımızı hatırlatarak, davranışlarımızda bilinçli olmamıza yardımcı olmuştur. İnsanları sevmemizi, aile, komşu, akrabalarımızla iyi ilişkiler kurmamızı öğütlemiş, insan haklarını gözetmemizi, adaletli olmamızı, herkese karşı hoşgörülü olmamızı yaşadığımız çevreyi korumamız gerektiğini vahiy yolu ile bildirmiştir. Allah vahiy göndererek; evrendeki varlıklarla olan ilişkilerimizde yol göstermiş, bunlarla ilgili sorumluluklarımızı hatırlatarak, tüm canlıları sevmemizi, hayvanları ve doğayı korumamızı öğütlemiştir.
Allah’ın Elçileri Peygamberler / Peygamberlerin Özellikleri ve Görevleri / Peygamberler İnsanlar İçin En Güzel Örnektir
Tarih boyunca gönderilen bütün peygamberler niçin insanlardan seçilmiş olabilir? Peygamberler İnsanlar İçin En iyi Örnek, Yine Bir İnsandır Ali ödevlerini bitirmiş, evde kardeşiyle oyun oynuyordu. Babası da salonda televizyon izliyordu. Bir ara televizyondaki konuşmalar Ali’nin dikkatini çekti. Televizyon programındaki sohbetin konusu, “Peygamberlerin insanlardan Seçilmesinin Nedenleri” idi. Ali, programı dikkatle izlemeye başladı. Çünkü gelecek hafta din kültürü ve ahlak bilgisi dersinde işleyecekleri konuydu. Konuşmacı, Allah’ın peygamberleri insanlar arasından seçtiğini ve buyruklarını onlar aracılığıyla insanlara ilettiğini anlatıyordu. Sunucu, —Allah, peygamberleri niçin insanlar arasından seçmiştir? Allah buyruklarını insanlara iletmek için insandan başka bir varlık gönderemez miydi, diye sordu. Konuşmacı, — Allah, buyruklarını insanlara başka bir varlıkla da iletebilirdi. Allah’ın mesajları insana yönelik olduğundan bunları en iyi şekilde iletecek olan peygamberlerin de insanlar arasından seçilmesi gerekiyordu. Bir insan, diğer insanlarla daha kolay iletişim kurabilir ve anlaşabilir. Ayrıca Allah’ın peygamber göndermesinin nedeni, sadece insanlara buyruklarını iletmek değil, aynı zamanda bu buyrukları yaşayarak örnek bir yaşam biçimi sunmaktır. Bu nedenle insanlara örnek olacak peygamberlik görevini en iyi şekilde ancak bir insan yapabilirdi, diyerek konuşmasını sürdürdü. Sunucu, — Peygamber insan değil de bir melek olsaydı neler olurdu, diye sordu. Konuşmacı, — O zaman insanlara yalnızca dini iletir, onların yaşamlarını ve sorunlarını paylaşamaz, onlara örnek olamazdı. İnsan, kendisine ancak yine bir insanı örnek alabilir. Kendisi gibi gerektiğinde gülen, ağlayan, acıktığında yemek yiyen, çarşıdan pazardan alışveriş yapan, hayatı toplumla paylaşan bir peygamberi insanların kabul etmesi daha kolaydır. Sunucu, — Evet, açıklamalarınızdan bütün peygamberlerin kendi toplumlarından seçilmiş kimseler olduğunu anlıyoruz, diyerek araya girdi. Konuşmacı, — Doğru, peygamberler yaşadıkları toplum içinden gelmişler, kendi toplumunun diliyle konuşarak insanlara davranışlarıyla güzel örnek olmuşlar ve peygamberlik görevlerini en iyi şekilde yerine getirmişlerdir. Kur’an’da Peygamberimize hitaben, “…Senden önce gönderdiğimiz bütün peygamberler de hiç şüphesiz yemek yerler, çarşılarda dolaşırlardı…” buyrularak peygamberlerin insanlardan seçildiğine vurgu yapılmaktadır, dedi. Ali bu programda, gelecek derste işleyecekleri konuyla ilgili birçok bilgiyi öğrenmişti. Derse daha hazırlıklı gideceği için sevindi.
İnsanlığa doğru yolu gösterip, onları dünya ve ahiret saadetine eriştirmek için, Yüce Allah'ın indirmiş olduğu son ilâhî kitap, Kur'an'dır. Kur'an, Allah'ın ezeli kelamıdır. On dört asırdan beri insanlığın bütün ihtiyaçlarına cevap vermiş, kıyamete kadar gelecek olan insanların ihtiyaçlarına da cevap verecektir. Yeter ki insan, O'nu kabul etsin, inansın, gerektiği şekilde O'nu okuyup anlasın ve hayatında uygulasın. İnsanlık Kur'an'a sarıldığı, onu doğru anlayıp yorumladığı ve hayatına uyguladığı müddetçe, doğru yoldan sapmayacaktır. Çünkü en doğru ve en sağlam yol, Kur'an yoludur. O, Allah'ın sağlam, kopmayan ipi ve sırat-ı müstakimidir. Nitekim Peygamberimiz veda hutbesinde "size iki şey bırakıyorum bunlara sımsıkı sarıldıkça doğru yoldan ayrılmazsınız. Bu iki şey Allah'ın kelamı kuran ve benim sünnetim'dir" buyurmuştur. Kur'an'ın biz insanlar için getirmiş olduğu evrensel prensipler nelerdir? Peygamber Efendimiz as O'nu şöyle tarif buyurmuştur "Allah'ın kitabı olan Kur'an'da sizden öncekilerin kıssaları, sizden sonrakilerin haberleri, kendi aranızda olanların hükümleri vardır. O, doğruyu eğriden ayıran kitaptır. O, hiçbir zaman anlamsız konuşmaz. O, Allah'ın sağlam ipidir. O, zikr-i hakimdir. O, dosdoğru yoldur. Kötü arzular asla O'nu hedefinden saptıramaz. Diller O'nu karıştırıp bozamaz. Âlimler O'na doyamaz. Müttakîler O'ndan usanmaz. O tekrar tekrar okunmakla eskimez. O, cinlerin işitir işitmez "Biz acayip bir Kur'an işittik ki, doğruya iletir. Derhal ona inandık."Cin Suresi 1-2 dedikleri kitaptır. O'nun ölçülerine göre konuşan doğruyu söyler. O'na göre davranan sevap kazanır. Onunla hükmeden âdil olur. O'na çağıran doğru yola çağırmış olur.Tirmizî Kur'an, yüceler ve hak hedefler için indirilmiş bir kitaptır. Bizzat Kur'an'ın kendisi açık bir şekilde ne için indirildiğini yine kendisi bize haber veriyor. Şu ayet mealleri bunun en çarpıcı örnekleridir "Elif. Lam. Mim. O kitap Kur'an; Onda asla şüphe yoktur. O, muttakîler için yol göstericidir."Bakara Suresi 1-2 "Ey Muhammed! İşte bu Kur'an, ayetlerini inceden inceye düşünsünler, akıl sahipleri aklını kullananlarda öğüt alsınlar diye sana indirdiğimiz mübârek feyiz kaynağı bir Kitaptır."Sâd Suresi 29 Yani Kur'an muttakîlere hidayet kaynağı olsun, insanlar üzerinde düşünsün ve düşüncelerini geliştirsin ve öğüt alsınlar için indirilmiştir. Bir başka deyişle Kur'an, biz insanlardan şunları istemek üzere indirilmiştir Okunması, üzerinde düşünülmesi, anlaşılması, ihlâsla açıklanması ve ibret alınıp hayatta tatbik edilmesi. İnsanın yaratılışından beri var olan ve çağımızda baş döndürücü bir hal alan değişim karşısında, 1400 küsur yıl önce inmiş olan Kur'an, bugünün problemlerine çözüm getirebilecek ve çağımız insanını da bağlayacak prensiplere sahip bir kitaptır. Bu prensipleri incelediğimizde, bunların genel prensipler olduğunu ve her zaman bütün insanların uygulayabileceği türden ilkeleri içinde barındırdığını görmekteyiz. Kur'an'ın getirmiş olduğu bu evrensel prensiplerden, emir manasını teşkil eden, evrensel beş prensip üzerinde kısa kısa açıklamalarda bulunacağız. Bu evrensel prensiplerden yerine getirilmesi emredilen beş şey şunlardır 1 Çalışmak, 2 Adil olmak, 3 Doğru olmak, 4 Ahde vefalı olmak, 5 Emanetin hakkını korumak. Çalışmak, Allah'ın ezeli kanunudur. Yüce Allah, Kur'an'ında çalışmanın önemini belirterek şöyle buyurmaktadır "İnsana çalışmasından başka bir şey yoktur. Onun çalışması yakında görülecektir. Sonra ona tastamam karşılığı verilecektir." Necm Suresi 39-41 Bu ayetler insanın ancak çalışmak suretiyle ilerleyebileceğini, dünya ve ahiret saadetinin anahtarlarının meşru yolda çalışmak olduğunu ifade etmektedir. İslamın temeli adalettir. Adalet, düzgün hareket etmek, hak yememek, dengeyi gözetmek, doğruluktan ayrılmamak, doğru yoldan sapmamak gibi insani ve sosyal değerlerin bir bileşkesidir. Kur'an mutlak bir adaleti emreder. Bu hususta inanan inanmayan, yakın uzak, zengin fakir ayırımı yapmaz. Nitekim Yüce Allah şöyle buyurmaktadır "...Yakınınız dahi olsa söylediğiniz zaman adaletten ayrılmayınız..." En'** Suresi 152 "Ey iman edenler! Allah için adaletle şahitlik ediniz. Kendinizin, ana, babanızın ve yakınlarınızın aleyhine bile olsa, şahitlik ettiğiniz kimseler zengin veya fakir de olsalar adaletten ayrılmayınız. Çünkü Allah ikisine de daha yakındır. Onun için nefsinizin hevasına uyup da adaletsizlik etmeyiniz. Eğer şahitlik ederken dilinizi eğip bükerseniz veya doğruyu söylemezseniz, muhakkak ki Allah yaptıklarınızdan haberdardır." Nisa Suresi 135 Kur'an'da bizlere emredilen prensiplereden bir diğeri doğruluktur. Nitekim Kur'an'da bu hususta şöyle buyurulmaktadır "Ey iman edenler! Allah'tan korkun ve doğru söz söyleyin. Böyle davranırsanız Allah işlerinizi düzeltir ve günahlarınızı bağışlar. Kim Allah ve Resulüne itaat ederse büyük bir kurtuluşa ermiş olur." Ahzab Suresi 70-71 "Emrolunduğun gibi dosdoğru ol. Aşırı da gitmeyiniz. Çünkü Allah, sizin yaptıklarınızı çok iyi görendir." Hud Suresi 112 Kur'an'ın ısrarla üzerinde durduğu evrensel prensiplerden biri de ahde vefadır. Ahd, "bir şeyin yerine getirilmesini emretmek, talimat vermek, söz vermek, emir, talimat, taahhüt, antlaşma, yükümlülük, itimat veren söz" anlamlarına gelir. Kişinin verdiği söz ister Allah'a isterse insanlara karşı olsun, mutlaka kişi verdiği sözde durmalı ve sözünün gereğini yerine getirmelidir. Çünkü Yüce Allah, "Ey iman edenler! Yaptığınız akitlerin gereğini yerine getirin..." Mâide Suresi 5 1 "Her kim sözünü yerine getirir ve kötülükten sakınırsa, bilsin ki Allah sakınanları sever." Al-i İmran Suresi 76 "...Verdiğiniz sözü de yerine getirin. Çünkü verilen söz, sorumluluğu gerektirir." İsra Surasi 34 Üzerinde duracağımız son evrensel Kur'an prensibi ise, emanette olmaktır. Genelde emanet, "bir kimseye koruması için bırakılan mal ve eşya" anlamında kullanılmaktadır. Fakat bu anlamın yanında insanın sahip olduğu ve kendisine geçici olarak verilmiş bulunan ruhî, bedenî, ve malî imkanları da kapsar. İslam Hukukunda ise emanet, Allah Tealanın gerek kendi hukuku, gerekse yaratıklarının hukuku ile ilgili olarak insana yüklediği vazifelerin tamamına verilen bir isim olarak tarif edilmektedir. "Mü'minler, emanetlerini ve verdikleri sözü yerine getirirler." Mü'minun Suresi 8 Kur'an'ın her zaman ve şartta insanların uygulayabileceği türden evrensel emirlerine örnekler verdik. Bu prensiplerin her birisi ister müslümanlar tarafından, isterse müslüman olmayanlar tarafından uygulansın farketmez, o topluma mutlaka saadet getirir. Bu prensiplerin uygulanmadığı dünyada ise, -bu gün yeryüzünde olduğu gibi- insanlar mutsuz ve umutsuz olur. Kur'an'a gönül vermiş insanlar olarak, önce bizim bu güzel prensiplere uygun bir hayat tarzına kavuşmamız ve insanlığa örnek olmamız gerekir. Çünkü hayrın ve iyiliğin insanlığa ulaştırılması, bizim görevimizdir. Kur'an'ın getirdiği bir takım yasaklar var ki, bu yasaklardan sadece beş tanesini kısaca açıklayalım Bunlar 1- Allah'a ortak koşmak; 2- Anne ve babaya asi olmak; 3- Haksız yere cana kıymak; 4- Rüşvet almak; 5- Dedi-kodu ve gıybet etmek. Kur'an'a göre en büyük günah, Allah'a ortak koşmaktır. Allah'a ortak tanımak, taş, ağaç, güneş, ay, yıldız, melek, peygamber, şeyh veya Allah'tan başka bir varlığa tapmaktır. Kur'an, Allah'a eş ve ortak koşmayı şirk ve en büyük haksızlık; zulüm olarak tanımlamaktadır. Nitekim şu iki ayet-i kerimeler bunun en çarpıcı örneklerini teşkil etmektedir "Allah, kendisine ortak koşulmasını asla bağışlamaz; ondan başka günahları dilediği kimse için bağışlar. Kim Allah'a ortak koşarsa büsbütün sapıtmıştır." Nisa Suresi 116; "Şüphesiz ki şirk, büyük bir zulümdür." Lokman Suresi 31 13 Zulüm, bir şeyi gerekli olan yerden kaldırıp başka bir yere koymak, maksattan ayrılmaktır. Allah, dirilten, öldüren, rızık veren, nimetlendiren ve ortağı olmayan Rab'dir. Başka bir şey Allah'a ortak koşulduğu zaman, en büyük zulüm işlenmiş olur. Onun için de Kur'an, şirk koşanların şiddetli azaba çarpılacaklarını ve cennete girmelerinin mümkün olamayacağını şöylece ifade buyurmuştur "Kim Allah'a ortak koşarsa şüphesiz Allah ona cenneti haram kılar; artık onun yeri ateştir ve zalimler için yardımcılar yoktur." Maide Suresi 72 Kur'an, bizlere anne babamıza iyilik etmemizi emretmekte onlara asi olmaktan bizleri sakındırmakta ve şöyle buyurmaktadır "Rabbin, sadece kendisine kulluk etmenizi, ana-babanıza da iyi davranmanızı kesin bir şekilde emretti. Onlardan biri veya her ikisi senin yanında yaşlanırsa, kendilerine 'of' bile deme; onları azarlama; ikisine de güzel söz söyle. Onları esirgeyerek alçak gönüllülükle üzerlerine kanat ger ve 'Rabbim! Küçüklüğümde onlar beni nasıl yetiştirmişlerse, şimdi de sen onlara öyle rahmet et' diyerek dua et." İsra Suresi 23-24 Bu ayetlerde Yüce Allah, kendisine ibadetten sonra ana-babaya iyilik etmeyi hatta onlara "öf" bile denmemesini emretmektedir. Çünkü insanı yaratan Allah'tır, ana baba da yaratmanın sebebidir. İnsan, yeryüzünde Allah'ın değer verdiği ve bütün canlılardan üstün kıldığı yüce bir varlıktır. Her ne sebep ve hangi şekilde olursa olsun, onun küçümsenmesi, ayıplanması, kusurlarının sağa sola taşınması, yasak olduğu gibi haksız yere canına kıyılması da şiddetle yasaklanmıştır. Şu ayetlerde olduğu gibi, haksız bir insanın öldürülmesi bütün insanlığı öldürmek olarak kabul edilmiş, müminlerin özellikleri sayılırken de cana kıymazlar diye vasıflandırılmışlardır. "Kim bir insana veya yeryüzünde bozgunculuk çıkarmaya karşılık olmaksızın bir insanı öldürürse, bütün insanları öldürmüş gibi olur." Maide Suresi 32; "Müminler, Allah ile beraber başka bir tanrıya yalvarmazlar, Allah'ın haram kıldığı cana haksız yere kıymazlar ve zina etmezler. Bunları yapan, günahının cezasını bulur." Furkan Suresi 68 Son iki evrensel yasak prensip ise, toplumu içten içe kemiren ve güven duygusunu yok eden insani ve sosyal iki hastalıktan oluşmaktadır. Bunlar rüşvet ve dedi-kodudur. Bu iki kötü şey Kur'an'da şu ifadelerle yasaklanmıştır "Ey inananlar, mallarınızı aranızda batıl sebepler ile yemeyin, ancak karşılıklı rıza ile yaptığınız ticaretle yiyebilirsizin." Nisa Suresi 29, "Mallarınızı batıl sebepler ile yemeyin. Bile bile insanların mallarından bir kısmını günah bir biçimde yemeniz için onları hakimlerin önüne atmayın." Bakara Suresi 188 "Biriniz diğerinin arkasından çekiştirmesin gıybet etmesin. Biriniz ölmüş kardeşinin etini yemeyi sever mi? İşte bundan iğrendiniz. O halde Allah'tan korkun, şüphesiz Allah tövbeyi çok kabul eden, çok esirgeyendir." Hucurat Suresi 12 Kur'an, insanları mutlu kılmak için indirilmiş bir kitaptır; prensipleri evrenseldir ve her zaman ve şartta uygulanabilecek özelliğe sahiptir. Herkes iyice düşünsün bakalım; acaba bu ilke ve prensiplerden hangisi bu çağda geçersizdir? Andolsun, biz bu Kur'an'da insanlar için her türlü misali değişik şekillerde açıkladık. Fakat insan tartışmaya her şeyden daha çok düşkündür.Kehf suresi 54 Andolsun , öğüt alsınlar diye biz Kur'an'da insanlar için her türlü misali verdik.Zümer suresi 27 Eğer biz, bu Kur'an'ı bir dağa indirseydik, elbette sen onu Allah korkusundan başını eğerek parça parça olmuş görürdün. İşte misaller! Biz onları insanlara düşünsünler diye veriyoruz.Haşr sur. 21 YARABBİ BİZLERİ KURAN AHLAKI İLE AHLAKLANDIR. AMİN Beni Ona sorsanız, 1 ölüyüm. Bana O'nu sorsanız tüm kalemlerim...
allah insanlara peygamber göndermesinin sebebi nedir