🎾 Çörek Otu Yağı Mide Reflüye Iyi Gelirmi
Adaçayı yağı nelere iyi gelir? *Stresi azaltır. *Sakinleştirici bir etkisi vardır. *Gaz söktürücü etkisi vardır. *İdrar söktürücüdür. *Terlemeyi düzenler. *Yaralar üzerinde iyileştirici bir etkisi vardır. *Cilt bakımı ve temizliğinde kullanılır. *Ayaklarda kötü koku oluşumunu önler.
Çörek otu alerjiye iyi geldiği bu nedenle de astım ve deri hastalıklarında kullanılır. Çörek otu çörek otu yağının kür halinde 8-10 hafta yemeklerle beraber bol su alınarak tüketilmesi tavsiye edilir. Çörek otu çocuklar günde tatlı kaşının dörtte biri kadar yetişkinler ise yarım tatlı kaşığı kadar alabilir.
Romatizmal ağrıların dinmesini, aynı zamanda romatizmal hastalıların iyileşmesini sağlar. Akciğer, mide, göğüs üşütmesi sorunu olanlar kekik balı tüketerek bundan kurtulabilir. Kalp ağrısını gideren etkisi vardır. Mide ağrısını ve mide şişkinliğini giderir. İç hastalıklar sonucu oluşan vücut terlemesini giderir.
Çörek otu yağı kurumuş ciltleri nemlendiriyor. Özellikle deri çatlamalarına iyi gelen çörek otu yağı cildi parlak göstererek diri tutuyor. İşte çörek otu yağının cilde mucizevi
ÇÖREK OTU YAĞININ FAYDALARI. *Mide bulantısı ve mide ağrıları için bire birdir. *Kalbi korur. *Kansere karşı koruma sağlar. *Sinüzite iyi gelir. *Saçların yapısını korur ve
Çörekotu yağı, çeşitli durumların tedavisine yardımcı olmak için alternatif tıpta kullanılan yaygın bir takviyedir. Çörek otu nedir? Çörek otu, Nigella sativa (N. sativa), Güneybatı Asya, Orta Doğu, Güney Avrupa ve Kuzey Afrika'da yetişen küçük çiçekli bir bitkidir .
Mide kapakçığının görevini yerine getiremeyecek hale gelmesi sonucu mide asidinin bu kapakçıktan Reflüye iyi gelen bitkiler arasında en çok bilineni kantaron yağı olmaktadır.
eASwlA. Çörek otunun bilinmeyenleri - 1036 Güncelleme - 1401 GİMDES Başkanı Dr. Hüseyin Kâmi Büyüközer, "Çörek otunun bağışıklık sistemini güçlendirdiğini ve buna bağlı olarak vücudu tahrip eden mikroplara ve virüslere karşı gücünü, ayrıca kansere karşı direncini arttırdığını ortaya koymuştur" dedi GİMDES Başkanı Dr. Hüseyin Kâmi Büyüközer, "Çörek otunun bağışıklık sistemini güçlendirdiğini ve buna bağlı olarak vücudu tahrip eden mikroplara ve virüslere karşı gücünü, ayrıca kansere karşı direncini arttırdığını ortaya koymuştur" dedi. ÇÖREK OTU ŞİFA VERİYOR İHA'nın haberine göre; Gıda ve İhtiyaç Maddeleri Denetleme ve Sertifikalandırma Araştırmaları Derneği GİMDES Başkanı Dr. Hüseyin Kami Büyüközer, çörek otu ve onun şifa veren özelliklerini açıkladı. Çörek otunun dünyanın her tarafında çok çeşitli isimlerle bilindiğini söyleyen Dr. Büyüközer, "Aromatik bir baharat türü ve siyah rengi hariç susam tohumuna benzer olan çörek otu, geleneksel olarak çeşitli durumlar ve tedaviler için mükemmel bir ilaç olarak kullanılmıştır. Solunum sistemi sağlığı, cilt, mide ve bağırsak bozuklukları, böbrek ve karaciğer fonksiyonları, dolaşım ve bağışıklık sistemini destekleme, koruma ve iyileştirme ve genel sağlık şeklinde ifade edilebilir" dedi. İslam âlimlerinden El Buruni'nin çörek otu üzerinde bilimsel araştırmalar yaptığını belirten Dr. Büyüközer, İbn-i Sina'nın da bedeni yorgunluk ve keyifsizliğe karşı çörek otu desteği üzerinde durduğunu söyledi. Dr. Büyüközer sözlerine şöyle devam etti "1996 yılında Amerika'da faaliyet gösteren FDA Bağışıklık sistemini uyarıcı olarak kullanılacak bir ilaca patent izni vermiştir. Bu ilaç çörek otundan çıkartılan bir öze dayanmaktadır. Patentte kanseri tedavi edici, kansere karşı uygulanan kemoterapinin yan etkilerini gidermek için ve insanlardaki bağışıklık sistemi fonksiyonunu artırmak için etken maddenin çörek otundan çıkartılan özler olduğu belirtilmektedir". Son yıllarda uluslararası dergilerin onlarca ilmî araştırma yayınlandığını vurgulayan Dr. Büyüközer, "Laboratuvar araştırmaları, çörek otunun bağışıklık sistemini güçlendirdiğini ve buna bağlı olarak vücudu tahrip eden mikroplara ve virüslere karşı gücünü, ayrıca kansere karşı direncini arttırdığını ortaya koymuştur. Londra Kings College Üniversitesinde yapılan bir çalışma 1997 yılında yayınlandı. Yapılan araştırmada çörek otunun iki çeşit yağ ihtiva ettiği ortaya kondu. Bunlar yüzde oranında anti enflamatuar iltihap önleyen özelliğe sahip olan uçucu yağ, diğeri ise yüzde 33 oranında uçmayan yağdır" ifadelerini kullandı. "ÇÖREK OTU ÖZÜ MEME, PROSTAT, CİLT KANSERİ GELİŞİMİNİ YAVAŞLATIYOR" Çörek otunun uçucu yağının romatizma gibi, eklem hastalıkları iltihabını hafifletmede etkin olduğunu altını çizen Dr. Büyüközer, "Londra Kings College Üniversitesinde yapılan bir araştırma, çörek otunun bazı mikropların etkinliğini yavaşlattığını ve iltihap oluşmasını engelleyici bir özelliğe sahip olduğunu ortaya koymuştur. Çörek otunun nefes darlığı ve solunum yolları iltihabının tedavisinde faydalarına işaret eden bir araştırma yapılmıştır. Bir başka araştırmada çörek otu özünün meme, prostat, cilt kanseri gibi bazı kanser türlerinde kanser hücrelerinin gelişmesini yavaşlattığı görülmüştür. Bir başka araştırma, çörek otunun fagositik hücrelerinin 'Candida Albicans' adındaki bir çeşit mantar türünü yutma gücünü arttırdığını ortaya koymuştur" dedi.
Reflü denilen mide hastalığını çok uzun yıllardır çekmekteyim. Mide yanması, ağza acı su gelmesi ve mide ağrısı gibi belirtileri olan reflü ile ilgili hem doğal hem normal tıptaki tedavi arayışım senelerdir devam ediyordu. Ve ben bu reflüyü yaklaşık on beş yıldır çekiyorum. Mide sorunları yaşayan hastalar bilirler nedenlerinden birinin de H. Pylori bakterisinin yol açtığı bu rahatsızlık hayatı çekilmez hale getirir. Özellikle ramazan ayında oruç tutamayacak hale getirir. İşte bu yazımda bu sorunlarımın Allahın izni ile nasıl çözüldüğünü dinleyeceksiniz. Reflü ve gastrit tedavisi için önerilen Helipak gibi yüksek antibiyotik içeren ilaçlar hayatınızı çekilmez hale getirebilir. Üstelik tedavi sonrasında ise sorununuz hala devam edebilir. Özellikle son yıllarda mide koruyucu diye geçen ilaçların ciddi zararlarının olduğu gündeme gelince bunlara ne kadar mide koruyucu demek doğru olur diye insanlar düşünmeye başladı. Yazıyı 2017 yılında yaptığım araştırmalar doğrultusunda tekrar güncelledim. Yazı İçindekiler1 Proton pompası inhibitörü zararları 2 Reflü için doğal tedavi yöntemleri3 Çörekotu yağının iyi geldiği mide problemleri Mide ülseri belirtileri nelerdir? Ülser Nasıl teşhis edilir? Reflü için tıpta kullanılan tedavi Mide ülserinin bilinen sebepleri; Mide ülserleri şu kişilerde daha fazla görülür; Mide ülseri olan hasta için yasak olan yiyecekler; Reflü neden olur ? İlaçsız Reflü ve Gastritten Nasıl Kurtuldum? Sağlıklı ve doğal beslenerek ilaçlardan kurtulunur ? Proton pompası inhibitörü zararları Günlük rahatlama için kullanılan lansor tipi proton pompası inhibitörleri PPI B12 vitamin eksikliğinden tutun bir sürü problemlere neden olabilir. PPI Proton Pompası İnhibitörü – Lansor , Talcid ve Rennie – tarzı türü ilaçların çok ciddi yan etkileri olduğuna dair pek çok araştırma haberi paylaştık. Bunlardan bazıları Kalp krizi riskini arttırıyor Felç riskini arttırıyor Böbrek hasarına neden oluyor Erkeklerde kısırlık riskini arttırıyor Kemik erimesi ve kırılması riskini arttırıyor Kaynak Reflü ilaçları kalp krizi ve ölüm riskini artırıyor – Profs. Doktor Ahmet Rasim Küçükusta Reflü için doğal tedavi yöntemleri Peki benim bu şikayetlerim bitti mi. En başta söyleyeyim cevabım evet. Allaha hamdu senalar olsun. Geçenlerde köyden gelen amcam kendisinde de aynı rahatsızlığın olduğunu ancak bir tanıdığının tavsiyesi üzerine çörekotu yağını bir ay süre ile kullandığını ve tüm sıkıntılarının yok olduğunu söyledi. Ve bana hediye olarak 250 mg. çörekotu yağı soğuk sızma satın aldı. Bir ay süre ile aç karına sabahları bir yemek kaşığı kullandım ve bende aynı sonucu benim için inanılmaz bir duygu uzun bir süredir ne yersem yiyeyim midem yanmıyor ve çok fazla şişkinlik hissetmiyorum o boğazıma gelen acı sudan da eser yok. Merak ediyorum acaba çörekotu yağı midemdeki Helicobacter Pylori bakterisini öldürdü mü. Yıllardır kullandığım onca ilaca ve kuvvetli antibiyotiklere rağmen iyi olmayan bu rahatsızlığı atlattı isem Rabbime şükürler olsun. Çörekotu yağının iyi geldiği mide problemleri Taze olan ve soğuk pres yöntemi ile elde edilmiş çörek otu yağının aşağıdaki rahatsızlıklara faydalı olması mümkündür. Mide yanması Mide ekşimesi Reflü Mide kapağı sorunları Gastrit Mide krampları Yemekten sonra ağza acı su gelmesi ve şişkinlik Gece boğulur gibi uyanmak Sırat doğru vuran bir ağrı Boğaza doğru yangın varmış gibi bir yanma ve bunların getirdiği sıkıntılar Marka olarak sürekli mail gönderiyorsunuz. Kaliteli ve soğuk sızma yağ üreten her hangi bir markayı tercih edebilirsiniz. Reflüyü bu kadar ucuza ve kolayca yenip tedavi edebileceğimi bilseydim bu zamana kadar bekler miydim. En kısa zamanda yeniden endoskopi yaptırıp midemdeki son durumun ne olduğunu rahatsızlığın devam edip etmediğini öğreneceğim ve bunu burada paylaşacağım. Ama şu anda kesin olan bir şey var ki ben ve amcam bu yağı kullanarak bu rahatsızlığın sonuçlarından kurtulduğumuzu düşünüyoruz. Artık ne mide yanması var ne mide ekşimesi nede ağza acı su gelmesi ve nede o kabus dolu uykudan uyanışlar. Rabbime şükürler olsun Çörekotu yağı belkide mide yanmasının tedavisi olacaktır bunu net olarak bilmemekle birlikte midenizin yanmasını ve reflüyü tedavi etmeniz için zararlı olmayan bu öneriyi dikkate almanızı öneriyorum. Mide ülseri ve helycobacter pylori hakkında güzel bir makaleyide alıntılıyorum. Mide ülseri belirtileri nelerdir? Özellikle karnın üst orta taraflarında meydana gelen kemirici ve yanıcı ağrı Mide ekşimesinden kaynaklanan göğüste yanma Mide bulantısı Anitasit mide asidini azaltıcı içeren bir şey yendiğinde ya da içildiğinde geçebilen ağrı Yemeklerden birkaç saat sonra veya yemeklerden önce artabilen ağrı Geceleri sizi uyandıracak şiddette ağrı Ülser Nasıl teşhis edilir? Doktorunuzun kontrolünden sonra aşağıdaki testlerin bir ya da birden fazlası uygulanabilir H. pylori bakterisini kontrol etmek için kan testi Kanayan ülserden kaynaklanabilecek kan testi için dışkı örneği İç kanamanın bir işareti olabilecek anemi kansızlık için test Üst endoskopi; bu yöntemle, doktorunuz ucuna kamera yerleştirilmiş ince, esnek bir hortumun yardımıyla ağzınızın içinden midenize kadar inerek ülseri görebilir. Biyopsi, endoskopi sırasında bir miktar doku alınarak kanser ve enfeksiyona karşı laboratuarda test edilir. Reflü için tıpta kullanılan tedavi yöntemleri Tedavilerin amacı ağrıyı azaltmak, ülseri iyileştirmek ve komplikasyonları önlemektir. Tedavi ülserin tekrar nüksetmesini engeller. Eğer belirtiler ciddiyse ya da kanama gibi önemli komplikasyonlar varsa tedavinin ilk aşamasında hastanede kalmak gerekebilir. Bazen yeni ülserleri engellemek için ilaç alınabilir; 1–2 hafta süreyle antibiyotik kullanmanız gerekebilir. Asidi azaltmak için 6 hafta süreyle ilaç alabilirsiniz. Yeni ülserlerin ortaya çıkmasını engellemek için ise aylarca ilaç kullanmak gerekebilir. Cerrahi yöntemler hariç kesin ve kalıcı bir tedavi yöntemi benim bildiğim kadarıyla yok. Mide ülserinin bilinen sebepleri; Mide ülserlerinde en çok görülen sebeplerden biri olan Helicobacter pylori H. pylori denilen bakterinin bulunması Midenin iç kısmının mide asitlerine olan dayanıklılığının azalması Mide asidinin fazla üretilmesi Mide ülserleri şu kişilerde daha fazla görülür; Sürekli iltihap önleyici ilaçlar alanlarda Sigara içenlerde Mide ülseri olan hasta için yasak olan yiyecekler; Alkollü içecekler, hazır meyve suyu, çay, kahve, kakao, boza, limonata, kola, gazoz, yağda kızartılmış yumurta, kuru baklagiller, hazır çorbalar, et suyuyla yapılan çorbalar, kızartmalar, baharatlar, ketçap, salça, turşu, hardal, soğan, sarımsak, salamura gıdalar, sosis, sucuk, salam, çikolata, kurutulmuş meyveler, margarin, çiğ sebzeler, kabuklu soyulmamış taze ve ham meyveler. Mide ülseri doğal tedavisi öncesi ve sonrası yapılması gerekenler; Tedavi süresince istirahat edin. Yemeklerinizi, her gün belirli saatlerde yiyin. Bağırsaklarınızın düzenli bir şekilde çalışmasını sağlayın. Sigara, çay, kahve ve alkolü bırakın. Diş sağlığına önem verin. Süt ve sütlü yiyecekler, yumurta, tereyağı, pelte ve haşlanmış balık, sebze püreleri ve patates yemeğini sofranızdan eksik etmeyin Haziran 2012 Notu İşlerimin yoğunluğu nedeni ile hala endoskopi yaptıramadım istanbul veya çevresinde nefes testinden üre ile kaliteli bir şekilde Hb pylori testi yapabilen tavsiye edebileceğiniz bir yer varsa yorum olarak yazarsanız sevinirim. Aralık 2014 Notu Hala o eski reflü belirtilerim yok. Ara ara şişkinlik ve yanma oluyor ama önceki rahatsızlığımla uzaktan yakından alakası yok. Ocak 2015 Notu Çörekotu yağı hava ile temasa girince etken maddesini kaybediyormuş diye araştırdım. Bu nedenle sağlam ve bilinen markalardan çörekotu yağı jel kapsülünü denemenizi öneririm. Haziran 2015 Allaha şükür benim için reflü mide rahatsızlığı bitmiştir. En doğal çözüm olarak çörekotu yağı ile bu işi çözdüm. Yani her hangi bir test falan yaptırmadım ama. On beş yıl boyunca çektiğim o sıkıntılardan örneği, mideme kramp girmesi, yangın varmış gibi yerlerde süründüren ve Gece boğularak uyanma hissi gibi hiç bir sıkıntım şu anda yok. Nisan 2017 Notu Midemde ufak ufak yine şişkinlik ve yanma sorunları var. Bir parti daha çörekotu yağı kullansam iyi olacak. Ekim 2017 Notu Artık midemde neredeyse hiç bir problem yok elhamduilllah. Bunda 15 kilo vermem ve beslenme rejimimi değiştirmemin de elbette faydası olmuştur. Aşağıda yer alan Proton Pompası inhibitörleri Lansor, Rennie, Talcid vb. gibi ilaçların uzun vadede insana yaşatacağı sorunlar ile ilgili bilgiler yer almaktadır. Ayrıca ilaç kullanmadan kolay bir şeklide beslenme düzenini değiştirerek reflü ve mide yanmasından nasıl kurtulunacağı anlatılıyor. Reflü neden olur ? Vücudunuza yanlış yakıt koyuyorsunuz. Yakıtı düzeltirseniz mide yanması ve reflü problemlerinin ortadan kalktığını göreceksiniz. Bunun için aşağıdaki beslenme ve reflüden kurtuluş hikayesini okuyun. İlaçsız Reflü ve Gastritten Nasıl Kurtuldum? Son yıllarda en çok duyulan şikâyetlerden biri “reflü” şikâyetidir. Pek çok kişinin bu şikâyetlerinden korunmak için PPİ proton pompası inhibitörü türü ilaçlar aldığını, bunun yanı sıra anti-asit tabletlerin de çok kullanıldığını görüyoruz. Ancak bu tür ilaçların bu kadar üretilip satılmasına karşın dünyadaki reflü hastalarının sayısı azalmıyor, aksine artıyor. Bu durumdan çıkarılacak en basit sonuç bu ilaçların hastalığı tedavi edemediği olur. Sağlıklı ve doğal beslenerek ilaçlardan kurtulunur ? Bu konuda öncelikle kendi deneyimimi paylaşmak isterim. Uzun yıllar reflü şikâyetlerim nedeniyle PPİ türü bir ilaç kullandım ve yetmediği zamanlarda da anti-asit tabletlere başvururdum. Ofisimde, başucumda, tüm çantalarımda bu ilaçlardan bulundurur, el altında görmezsem panik olurdum. Karatay Diyeti ’ne başladıktan sonra da ilaçlara devam ettim. Bu tarz beslenmeye başladıktan bir sene kadar sonra, bir haftalık bir yurtdışı tango festivaline giderken PPİ ilacını yanıma almayı unuttuğumu fark ettim. İlk duygum büyük bir panikti. Sonra çantamdaki anti-asit tabletlerle idare ederim, bakalım ne olacak dedim. Seyahatlerde de beslenme şeklimizi bozmuyoruz. Bir hafta boyunca sabah ilacını almamama rağmen hiç anti-asit tablet kullanmadım. Bu benim için çok şaşırtıcı oldu. Döndükten sonra da ilaçları seyrelterek bıraktım. Endoskopi vb testler yapılıp reflü teşhisi konduğunda ilaçların yanında doktorun tavsiyesi az ve sık yemem doğrultusundaydı. Ancak Karatay Diyeti’ni biz iki öğün yiyerek uyguluyoruz. Karatay diyetinin aslında mide hastalıklarına en uygun beslenme modeli olduğunu, “az yemek sık yemek” önerisinin bir şehir efsanesi, bir yanlış inanış olduğunu düşünüyorum. Benim eskiden biraz yemek saatini geçirince midem kazınırdı ve guruldardı. Artık acıkmayı ve mide kazıntısını tamamen unuttum. Daha da önemlisi, midemin ağrıması, yanması ve ağzıma kadar asit tepmesini de tamamen unuttum. Meğer öğünlerin arasını açmak ne büyük rahatlıkmış. Mide rahatsızlığı olanlara Karatay Sağlıklı Beslenme modelini özellikle öneriyorum, en azından bir süre denesinler. Tesadüfen ilaç ihtiyacımın kalmadığını anladığımda nedenleri üzerinde kendimce düşündüm. Sık yiyerek sık sık asit salgılanmasının tetiklendiği, asit fazlasının da geri kaçtığı, öğünler arasında uzun süre geçmesinin ise midenin tamamen boşalmasına ve dinlenmesine imkân tanıdığı için reflü de oluşmadığı gibi bir açıklama yaptım kendimce. Rahmetli Ahmet Aydın hocanın reflünün nedeninin asit fazlalığı değil asit azlığı olduğunu açıkladığı yazısını okuduğumda ise çok şaşırdım. Reflüye kendimce getirdiğim açıklamayı revize etmem gerekti fakat sık yememenin, öğünlerin arasını açmanın gerektiği yine geçerli. Prof. Dr. Ahmet Aydın reflü hastalığını ve bu hastalıktan kurtulmayı çok ayrıntılı ve bilimsel bir şekilde açıklamış 1. Ben doktor olmayan birisi olarak kendi anladığımı özetleyeyim. Mide üstten yemek borusuna alttan da onikiparmak bağırsağına duodenum bağlıdır. Yemek borusuyla arasında çift taraflı açılan bir kapak vardır. Duodenumla arasındaki kapak ise tek taraflıdır, sadece mideden duodenuma geçiş vardır. Ağızda mekanik olarak parçalanan ve ön sindirimi başlayan yiyecekler yemek borusundan geçerek mideye gelir. Midenin asit dâhil bazı salgıları vardır. Parçalanmış yiyecekler ve mide salgıları karışarak kimüs denilen bir bulamaç oluşturur. Kimüsün asiditesi mide asidiyle belli bir düzeye gelince alt kapak açılır ve bu bulamaç duodenuma geçer ve sindirim devam eder. Mide yeterli asit üretemezse gereken asidite düzeyine gelmesi uzun sürer ve mide geç boşalmış olur. Mide gereğinden uzun süre dolu kalınca basınç oluşur, yukarı tepmeler olur, yani yemek borusuna kaçar ve reflü oluşur. Görüldüğü üzere asit fazlalığı değil asit azlığı reflüye neden oluyor. Anti-asit tabletlerin yani asidi baskılamanın neden yanma gibi reflü belirtilerine iyi geldiğinin de açıklaması var. Mide asidi çok kuvvetli bir asittir. Mide hücrelerinin bu asitten zarar görmeyecek bir yapısı var fakat yemek borusu hücreleri öyle değil. Asitli bulamaç yemek borusuna teptiğinde yemek borusunda yanma oluşur. İşte asit baskılayıcı tabletler bu belirtiyi ortadan kaldırır. Mide asit salgısının artması için yemek öncesi sakin ve gevşemiş olmak, yemeği rahat şekilde oturarak, yavaş ve iyice çiğneyerek yemek işe yarar. Mide asidinin pek söz edilmeyen ancak çok önemli olan görevlerinden biri de mideye yiyeceklerle gelen hastalık mikroplarını ortadan kaldırmak. Bu işleviyle mide bağışıklık sisteminin önemli unsurlarından biridir. Mide asidinin en önemli görevlerinden biri demir emilimini arttırmak ve böylelikle bizi kansızlıktan korumaktır. Mide asidi çinko, magnezyum gibi minerallerin emilimini de arttırmaktadır. Gerek sindirim gerekse de bağışıklık açısından mide asidinin baskılanmaması gerekir. Asit azaltan ilaçlar yukarıda sayılan önemli maddelerin eksikliğine dolayısıyla ciddi sağlık sorunlarına yol açmaktadır. Ahmet Aydın Hocanın reflü açıklaması gibi reflü hastalığının tedavisi için tavsiyelerini ve verdiği bilgileri yabana atmamanızı öneririm. Asit azaltan ilaçlar ve PPİ denilen ilaçlar kullanılmamalı çünkü semptomları giderseler de hastalığı ortadan kaldırmadıkları gibi pek çok yan etkileri var. Acil, ağrılı ve yanmalı durumlarda 1 büyük bardak su içine 1 tatlı kaşığı yemek karbonatı konularak içilecek ve ağrı geçtikten sonra 3 saatte bir ½ litre su içilecek. Gün boyu 4 litre su içilecek. İranlı Dr. Feridun Batmanghelidj su ile reflü tedavisinin öncüsü olmuş. Ahmet Aydın Hoca da onun tedavisini uygulayarak pek çok hastayı iyileştirmiş. Yemekten yarım saat önce 250 cc, yemekten 2,5 saat sonra da 250 cc su ve aralarda da istenildiği kadar su içilmesini öneriyor. Yemek esnasında ve sonrasındaki 2,5 saat su içilmemesinin nedeni mide asidini seyreltmemek için. Az ve sık yemek yerine öğünlerin arasını açarak yemek ve aralarda atıştırmamak da reflüden kurtulmak için gerekli. Sık yiyerek su tedavisi uygulanamaz zaten. 2 saatte bir yerseniz su içecek zaman kalmaz. Yukarıda önerilen tedaviyi ben uyguladım ve çok faydasını gördüm. Artık hiç ilaç kullanmadığım gibi reflü belirtileriyle de karşılaşmıyorum. Ender durumlarda yeterince su içemezsem belirtiler ortaya çıkıyor ve mutlaka su içmeye çalışıyor ve belirtileri bertaraf ediyorum.
Çörek otu bu bitkilerin başında geliyor. Türk mutfağında da sık kullanılan çörek otu ve yağının vücuttaki pek çok sisteme önemli yararları bulunuyor. Dyt. Vildan Çelik, çörek otu yağının alerjik hastalıklara karşı olumlu etkileri ve doğru kullanımı hakkında bilgi verdi. Çörek otu yağı pek çok hastalığa karşı kullanılıyor Çörek otu, Güneybatı Asya'ya özgü bir bitki olan Nigella sativa tohumlarından elde edilir. Çörek otundaki esas etkiyi “Timokinon” adı verilen kilit bir bileşik sağlamaktadır. Timokinon, Nigella sativa tohumunun uçucu yağından elde edilen aktif bileşik olup, yüksek miktarda antioksidan içermektedir. Timokinon, düşük yan etkileri ile diğer yağlara göre çok daha rahatlıkla kullanılabilmektedir. Çörek otuna alerjisi olmayan kişiler doğru oranlarda olmak koşuluyla, çörek otunu her gün tüketebilirler. Çörek otu yağının da bilinçli bir şekilde ve doğru formda kullanılması önemlidir. Çörek otu yağı bağışıklığı güçlendiriyor Son yapılan araştırmalar çörek otu yağının özellikle alerjik hastalıklar üzerindeki olumlu etkisini iyice kuvvetlendirmiştir. Soğuk sıkım çörek otu yağının vücuttaki yangı-iltihaplanmaya karşı koruyucu, alerji önleyici ve ağrıyı azaltıcı etkisi vardır. Amerika’da yayınlanan bir çalışmada, çörek otu yağının burun tıkanıklığı, burun akıntısı, kaşıntı ve hapşırmayı azalttığı belirlenmiştir. Bağışıklık sistemi üzerine yapılan başka bir çalışmada da 4 hafta süresince her gün çörek otu tohumu tüketen kişilerin, vücudu hastalıklara karşı koruyan total akyuvar değerlerinde istatistiksel açıdan anlamlı bir artış olduğu görülmüştür. Soğuk sıkım tercih edilmeli Çörek otu, yağ şeklinde kullanılacaksa; formunun korunması için soğuk sıkım şeklinde tüketilmesi gerekmektedir. Çörek otunun kokusundan rahatsız olanlar geceden veya tok karna tüketebilirler. Bu tarz tohum yağları güvenilir bir şekilde kullanılabilse de, bazı özel durumlarda hassas bir yaklaşım gerekmektedir. Kanama bozukluğu veya kanın pıhtılaşmasını etkileyen bir ilaç kullanılıyorsa, yine mutlaka bir hekime danışılarak tüketilmelidir. Kistik yapısı fazla olanların da çörek otu yağını dikkatli kullanmaları gerekmektedir. çörek otu yağı hastalık sağlık
çörek otu yağı mide reflüye iyi gelirmi