🪄 Can Yücel Çeviri Şiirlerini Topladığı Kitap
CanYücel’in ilk şiirlerinde coşkulu anlatım, uyak lı söyleyiş, geleceğe umut ve güvenle bakış belirgin özelliklerdir. 1973'te basılan ikinci şiir kitabı "Sevgi Duvarı"nda topladığı şiirlerinde imge yoğunluğunun, doğa ve insan ilişkilerinin öne çıktığı görülür. 1974'te çıkan üçüncü kitabı "Bir Siyasinin
seksenlikmerdivenini. çıka çıka bitiremediği halde. hala dinçmiş öyle diyorlar. bunamamış da. ama oldumbittim bunaktı zaten. haa bi de. şiirlerini gerdirmek için. avrupaya gidiyormuş arasıra.
Can Yücel, taşlama ve toplumsal duyarlılığın ağır bastığı şiirlerinde, yalın dili ve buluşları ile dikkati çekti. Can Yücel'in ilham kaynakları ve şiirlerinin konuları; doğa, insanlar, olaylar, kavramlar, heyecanlar, duyumlar ve duygulardır. Şiirlerinin çoğunda sevdiği insanlar vardır. 'Maaile' şairin kitaplarından
Kas11 13 Aralık 2018 Çeviri, Çeviri Önerileri, Çevirmenler Kitap Çevirisi Yapmak İsteyen Çevirmen Adaylarına Tavsiyeler Çevirmen olmak isteyen herkesin hayalidir: Kapı çalar, postacı yayınevinden heyecanla beklediğiniz o kitabı getirir ve bir kitabın üzerinde, “çevirmen” olarak adınız yazmaktadır.
Can Yücel gideli 17 yıl oldu. 06 Temmuz 2022 Çarşamba; E-Gazete; Cumhuriyet TV; Cumhuriyet Daily; iOS Mobil Uygulamas Kitap; Konser; Kültür-Sanat; Otomobil; Pazar Yazıları
BirCan Yücel eseri olan Canfeda en cazip fiyat ile idefix'te. Kitap Adı: Canfeda; Yazar: Can Yücel; Okumaktan büyük zevk aldığım Can Baba şiirlerini
CanYücel (21 Ağustos 1926 İstanbul- 12 Ağustos 1999 Datça) • Türk şiirinde argodan, halk deyişlerinden yararlanarak kendine özgü bir üslup ve dil oluşturan sanatçı ünlü devlet adamı Hasan Ali Yücel'in oğludur. AÜ Dil-tarih Coğrafya Fakültesi Klasik Filoloji bölümünde ve Cambridge'de okudu.
POJF9. Şair Can Yücel, 1926 yılında İstanbul`da doğdu. Türkiye'nin ilk Milli Eğitim Bakanı Hasan Ali Yücel'in oğlu olan Can Yücel, orta öğrenimini Ankara Erkek Lisesi'nde tamamladıktan sonra, Ankara Üniversitesi Dil Tarih Coğrafya Fakültesi Klasik Filoloji Bölümü'nde okudu. İngiltere'de Cambridge Üniversitesi`nde eğitimini sürdüren Yücel, bir süre Londra`da BBC Radyosu`nda çalıştı. Türkiye`ye dönüşünde Bodrum`da turist rehberliği yapan Yücel, daha sonra İstanbul`a yerleşti ve bağımsız çevirmen olarak yaşamını sürdürdü. Can Yücel, 1945-1965 yılları arasında "Yenilikler", "Beraber", "Seçilmiş Hikayeler", "Dost", "Sosyal Adalet", "Şiir Sanatı", "Dönem", "Yöne", "Ant", "İmece", "Papirus" adlı dergilerde yazdı. "Yeni Dergi", "Birikim", "Sanat Emeği", "Yazko Edebiyat" ve "Yeni Düşün" dergilerinde yayımladığı şiir, yazı ve çeviri şiirleri ile tanınan Yücel, 1965`ten sonra siyasal konularda da ürün verdi. İlk şiirlerini 1950 yılında "Yazma" adlı kitapta toplayan Can Yücel, "toplumsal sorunların yarattığı izlenimlerin ağırlığından kurtulmak istermiş gibi" kimi taşlama, kimi bıçak ile işleyen duyarlılığın ağır bastığı şiirlerinde, yalın dili ve buluşları ile dikkati çekti. Ünlü dünya şairlerinden çevirdiği şiirleri biraraya getirdiği "Her Boydan" adlı kitabı 1959 yılında yayımlanan Yücel, yapıtlarını "Yazma" 1950, "Sevgi Duvarı" 1973, "Bir Siyasinin Şiirleri" 1974, "Ölüm ve Oğlum" 1976, "Şiir Alayı" 1981, Rengarenk 1982, "Gökyokuş" 1984, "Canfeda" 1987, "Çok bi Çocuk" 1988, "Kısadevre" 1990 ve "Kuzgunun Yavrusu" 1990 adlı kitaplarda topladı. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel`e hakaretten yargılanan Yücel, 18 Nisan seçimlerinde ÖDP`nin İzmir 1. sıra milletvekili adayı oldu. Yücel, 12 Ağustos 1999'da öldü. Ben Hayatta En Çok Babamı Sevdim Hayatta ben en çok babamı sevdim Karaçalılar gibi yardan bitme bir çocuk Çarpık bacaklarıyla -ha düştü, ha düşecek- Nasıl koşarsa ardından bir devin O çapkın babamı ben öyle sevdim Bilmezdi ki oturduğumuz semti Geldi mi de gidici-hep, hep acele işi! - Çağın en güzel gözlü maarif müfettişi Atlastan bakardım nereye gitti Öyle öyle ezberledim gurbeti Sevinçten uçardım hasta oldum mu 40`ı geçerse ateş, çağrırlar İstanbul`a Bir helalleşmek ister elbet, diğ`mi, oğluyla! Tifoyken başardım bu aşk oyununu Ohh dedim, göğsüne gömdüm burnumu En son teftişine çıkana değin Koştururken ardından o uçmaktaki devin Daha başka tür aşklar, geniş sevdalar için Açıldı nefesim, fikrim, canevim Hayatta ben en çok babamı sevdim. Can Yücel SEN SENI SEN SENI SEVENI GORMEYECEK KADAR KORSEN SENI SEVEN SENI SEVDIGINI SOYLEYECEK KADAR GRURLUDUR Can Yücel Her Şey Sende Gizli Yerin seni çektiği kadar ağırsın, Kanatların çırpındığı kadar hafif.. Kalbinin attığı kadar canlısın, Gözlerinin uzağı gördüğü kadar genç... Sevdiklerin kadar iyisin, Nefret ettiklerin kadar kötü.. Ne renk olursa olsun kaşın gözün, Karşındakinin gördüğüdür rengin.. Yaşadıklarını kar sayma Yaşadığın kadar yakınsın sonuna; ne kadar yaşarsan yaşa, Sevdiğin kadardır ömrün.. Gülebildiğin kadar mutlusun. Üzülme bil ki ağladığın kadar güleceksin Sakın bitti sanma her şeyi, Sevdiğin kadar sevileceksin. Güneşin doğuşundadır doğanın sana verdiği değer Ve karşındakine değer verdiğin kadar insansın. Bir gün yalan söyleyeceksen eğer; Bırak karşındaki sana güvendiği kadar inansın. Ay ışığındadır sevgiliye duyulan hasret, Ve sevgiline hasret kaldığın kadar ona yakınsın. Unutma yagmurun yağdığı kadar ıslaksın, Güneşin seni ısıttığı kadar sıcak. Kendini yalnız hissetiğin kadar yalnızsın Ve güçlü hissettiğin kadar güçlü. Kendini güzel hissettiğin kadar güzelsin.. İşte budur hayat! İşte budur yaşamak, Bunu hatırladığın kadar yaşarsın Bunu unuttuğunda aldığın her nefes kadar üşürsün Ve karşındakini unuttuğun kadar çabuk unutulursun Çiçek sulandığı kadar güzeldir, Kuşlar ötebildiği kadar sevimli, Bebek ağladığı kadar bebektir. Ve herşeyi öğrendiğin kadar bilirsin, bunu da öğren, SEVDİĞİN KADAR SEVİLİRSİN... Can Yücel
CodyCross oyununun cevaplarına yardımcı olan web sitemizi ziyaret ettiğiniz için teşekkür ederiz. Daha önce veya sonra bu zorlu oyunu geçmek için yardıma ihtiyacınız olacak ve web sitemiz sizi CodyCross Spor Grup 145 Bulmaca 2 cevapları ve ipuçları, çözümler ve hileler gibi diğer faydalı bilgilerle donatmak için burada. Diğer birçok oyun geliştiren Fanatee Inc adlı ekip ve bu oyunu Google Play ve Apple mağazalarına ekledi. Seviyeleriniz buradakilerden farklıysa veya rastgele sırayla ilerliyorsa, aşağıdaki ipuçlarıyla aramayı kullanın. CodyCross Spor Grup 145
Bu bulmacanın çözümü 11 harftir ve M A harfi ile başlar Aşağıda, Can Yücel’in bir şiir kitabı için doğru cevabı bulacaksınız, eğer bulmaca'ü bitirmek için daha fazla yardıma ihtiyacınız olursa navigasyonunuza devam edin ve Arama fonksiyonumuzu deneyin. sizin tarafınızdan önerilen çözümler FKMGBPWR cevabı biliyor musun? benzer bulmaca Şiir söyleyen, şiir okuyan, şiir yazan Başarılarınla, niteliklerinle yücel Can yücel'in, deniz gezmiş'i anlattığı ünlü şiiri Tahsin yücel’in bir romanı Yavuz turgul’un yönettiği ”muhsin bey” adlı filmde uğur yücel’in canlandı Yücel, gurur duy - zaman, vakit - kez, defa - önde, ileride Uğur yücel'in ali nazik rolünde olduğu film Can yücel'in çeviri şiirlerini topladığı kitap Uğur yücel'in yönetmenliğini yaptığı ilk film Muhsin bey'de uğur yücel'in oynadığı karakter Şener şen ve uğur yücel filmi, __ bey Bu tahsin yücel romanının oluşumu 40 yıl sürdü Uğur yücel filmi, ejder Köy enstitülerinin kurucusu, yücel Allah sevgisiyle söylenip makamla okunan şiir. tekke edebiyatı şiir türlerinden biri Şiir söyleyen, şiir okuyan Asaf halet çelebi'nin bir şiir kitabı Behçet necatigil’in bir şiir kitabı Cahit külebi’nin bir şiir kitabı Cemal süreya’nın şiir kitabı sicak Son Bulmacalar 70lerin meşhur bir şarkı sözü, ben de olsaydım Adanaya özgü nişastadan yapılan tatlı Juliette binocheun oynadığı louis malle filmi Öksürük benzeri bu eylem anında kalp duruyor denir Bedrettin dalanın kurucusu olduğu üniversite Aşk ı memnuda geçen ünlü bir ifade, takımı Timurla ankara muharebesi yapan bayezidin lakabı Bir metni başka bir dile aktarmak, tercüme etmek
Can Yücel'in Çeviri Şiirlerini Topladığı Kitap bulmaca cevapları en iyi cevabı 10 harfleridir. Bulmaca Cevap ve İpucu Bulmaca Can Yücel'in Çeviri Şiirlerini Topladığı Kitap Diğer bulmaca ipuçlarını araBir cevap bulun veya sahip olduğunuz harflerden bir kelime oluşturun. Eksik olan her harf için bir nokta yazın. Örneğin, ".la.. arama sorgusu 'Olağanüstü' gibi sonuçlar üretir Diğer kullanıcılara yardım etDaha iyi bir cevap biliyorsanız, Buraya Tıkla H ile başlayan kelimeler Hala doğru cevabı arıyorsanız, H ile kelimeler tam listesine bakın. 3 harfli Hab 4 harfli Haba Habc Habe Habi 5 harfli Habal Habel Haben 6 harfli Habaya Habbaz Habele Haberi Habhab 7 harfli Haaland Hababam Habakan Habaki Habaset Habazan Habbele Habbeyi Habcame Haberci 8 harfli Habakide Habanera Habarir Habellak Haberdar Haberler Habersiz Habeşi 9 harfli Habennera 10 harfli Hababhabbe Habertürk 12 harfli Habeşistan 13 harfli Habbanhesesi 14 harfli Habanmevlücan 10 harfli kelimeler Hala Can Yücel'in Çeviri Şiirlerini Topladığı Kitap cevabını bulmak için yardıma ihtiyacınız var mı? 10 harfli kelimeler Üfleyerek Ültimatom Ümitlenme Üretimevi Ürkütmek Üründül Üstelemek Üsteğmen Üstgeçit Üvercinka Üveyevlat Üzümleri Üçüncü Üşengeç Üşütmek Üşütük Son Bulmacalar Adotta un Animale Popüler kelimeler
“ Ölüm bir eşek şarkısıdır / Gelir geçer göçer. ” Antik Romalılar yitirdikleri insanlar için öldü’ sözcüğünü kullanmazlarmış, kullandığımız diğer vefat etti’ vb. ifadelerde değilmiş tanımları. “yaşadı” derlermiş ölen için. Can Yücel’i anarken de söylenebilecek en doğru söz bu olsa gerek O ölmedi, yaşadı… Ne de olsa “Yaşamı onun en güzel şiiri..” Yüreklerimizi yerle bir eden, 17 Ağustos depreminden birkaç gün önce 12 Ağustos 1999’da şiddetli bir yıkım daha yaşamıştı sevenleri, edebiyat dünyası, şairler, yazarlar, çevirmenler, ve tabii okuyucular.. Çağdaş Türk Şiiri’nin Can’ı artık yoktu, okurlarının ve Datça’nın Can Baba’sı dünyayı terk etmiş, son yıllarını geçirdiği ve çok sevdiği cenneti Datça’dan başka diyarlara yola çıkmıştı bile… Eylül ayına, sonbahara girdiğimiz şu günler, geride bıraktığımız 1999 yılının ağustos ayında yitirdiğimiz Can Yücel’in aramızdan ayrılışının üzerinden 15 yıl geçti, ancak şiirleri her zaman bizimle ve olmaya da devam ediyor. Son birkaç yıldır kapalı olan “ Can Evi”, şairin mezarının tahrip edilmesiyle yaşadığımız üzüntüyü daha da artırmış olsa da şiirleri ve anılarıyla O’nu anmak bir nebze avutacaktır bizi… “Belkim bir kertenkeleydim piç edilmiş bir yağmurun serini bir güzelin çirkiniydim çirkinlerin en güzeli yeşil koşsa güneşlerin gölgesi ben en hızlı yeşiliydim kurbağa yarışlarında annemin .. çatal matal kaç çataldım kimbilir Alıntı biçiminde verilen ve sahibi belirtilmeyen sözler şairin kendisine aittir. bin dereden bir kendimi getirdim haydan gelip huya giden bir huysuz heyheyler içinde bir heydim belkim yedi belkim sekiz belaydım düdük çalar hırsızlanmış polisler ben korkudan üstlerime işerdim üç yıldızlı bir albaydı gökyüzü karşısında önüm açık gezerdim ağzı bozuk meymenetsiz bir ozan rus cenginde cağanozdum bir zaman ..” Böyle anlatır kendi Ben Bir Kertenkeleydim’ şiirinde Can Yücel. Çevresinde höt be höt’ bir adam olarak tanınan ve şu hayatta fazla “zartası zurtası” olmadığından bu tabiri kendine yakıştırdığından bahseder son röportajında.. Şiirinin temelinin yaşadıkları olduğunu söyler. Palmiyelerin kesilmesine karşı durduğu için turizm müdürlüğü görevinden alınan, askerliğini Kore’de çevirmen olarak yapan ve Nazım Hikmet’in öldüğü gün kendi tabiriyle “ kafayı çekip ” kendinden geçen ve BBC Londra’nın Türkçe servisinde spiker olarak çalıştığı işinden, o gün yayın saatinin gecikip sabah Türkçe yayının girilememesinden ötürü “kovulan” gidenlerin ardından şiir söylemeye henüz küçük bir çocukken, ölen arkadaşı Refik’le başlayan bir büyük şair, bir sağlam yürek… O’nu tanımlamak için yaşadığı gibi yazan, şiir gibi adam, hatta “ şiirden adam” denilebilir. Şiirlerinin dili, öylesine gerçek, öylesine çarpıcı, silkeleyici ve şaşırtıcıdır ki, okuyucu bir müddet duraklar, adeta sindirir mısraları bir bir… Sesli okumadan önce prova edilmesi gereken şiirlerdir onun şiirleri, müstehcen ve argo barındırır çokca ağzı bozuk meymenetsiz ozan’ ın .. Zira, O’na göre ne yazık ki “ Türkiye’de özgürlüklerden kala kala küfür etme özgürlüğü kalmıştır bir tek” .. İlk şiirini 10 yaşında babasının Paris’ten getirdiği Beethoven ile Mozart plaklarının etkisiyle yazan, Maarif Müdürü Hasan Ali Yücel’e duyduğu özlemi, babasına hasret çocukluk dönemi geçiren büyüklerin hala söylediği, Mazlum Çimen tarafından bestelenen “ Ben Hayatta En Çok Babamı Sevdim” şiiri ile anlatan Can Yücel, 1926 yılında İstanbul’da ikiz kardeşi Canan’la birlikte hayata gözlerini açtı. Babası ve babaannesinden dinlediği şiirlerle büyüyen Can’a, şiire elverişli bir dünyanın kapıları da henüz çocuk yaştayken açılmış bu sebepten… Hayatı boyunca ideallerinden taviz vermeyen bir babanın oğlu olmanın sıkıntısını çektiğini söyleyen Can Yücel’in , şiirlerinin satır aralarında kendisine ayıracak zamanı olmayan, mesleğine aşık bir baba yatar. Annesine duyduğu sevgi ise bambaşka; “ o sevgiyi anlatacak kadar şair olmadığını” söyler. Ankara ve Cambridge üniversitelerinde Latince ve Yunanca okuyup, çeşitli elçiliklerde çevirmenlik, BBC kanalında spikerlik yapan şair, çevirilerinde, başkalarının “ Tanrı aşkına gitme ” diye çevireceği bir dizeyi “ Allasen gitme ” olarak çevirmesiyle, diline ne kadar sahip olduğu bir yana,yalın ama hakikatli bir samimiyet de gösterir. Sanırız Shakespeare’in ünlü to be or not to be’ sözünü bir ihtimal daha var, o da ölmek mi dersin’ şeklinde Türkçeleştirecek ondan başka çevirmen de yoktur … Şiir dünyasına Küfür ve argoların da Türkçe’ye ve hatta şiire dahil olduğunu da öğreten, sözünü sakınmayan Can Baba’nın, ne gelirse diline o gider karşısındakine.. Ne de olsa, ünlü şiirinde de dediği gibi “ Ne kadar yalansız yaşarsak o kadar iyi” .. SEVGİ DUVARI sen miydin o yalnızlığım mıydı yoksa kör karanlıkta açardık paslı gözlerimizi dilimizde akşamdan kalma bir küfür salonlar piyasalar sanat sevicileri derdim günüm insan içine çıkarmaktı seni yakanda bir amonyak çiçeği yalnızlığım benim sidikli kontesim ne kadar rezil olursak o kadar iyi kumkapı meyhanelerine dadandık Alıntı biçiminde verilen ve sahibi belirtilmeyen sözler şairin kendisine aittir. önümüzde altınbaş altın zincir fasulye pilakisi aramızda görevliler ekipler hızır paşalar sabahları açıklarda bulurlardı leşimi öyle sıcaktı ki çöpçülerin elleri çöpçülerin elleriyle okşardın beni yalnızlığım benim süpürge saçlım ne kadar kötü kokarsak o kadar iyi baktım gökte bir kırmızı bir uçak bol çelik bol yıldız bol insan bir gece sevgi duvarını aştık düştüğüm yer öyle açık seçik ki başucumda bir sen varsın bir de evren saymıyorum ölüp ölüp dirilttiklerimi yalnızlığım benim çoğul türkülerim ne kadar yalansız yaşarsak o kadar iyi İlham kaynakları ve şiirlerinin konuları; doğa, insanlar, olaylar, kavramlar, heyecanlar, duyumlar ve duygulardır. Şiirlerinin çoğunda sevdiği insanlar vardır. Bu sebepten kitaplarından birinin adı dahi Maaile dir. Can Yücel için aile çok önemlidir anne ve babası, eşi, çocukları, torunları… Ailesiyle olan sevgi dolu yaşamı şiirlerine yansımıştır, mutfağında yemek pişen, bacasından şiir tüten evinde… Küçük Kızım Su’ya’, Güzel’e’, Yeni Hasan’a Yolluk’ gibi şiirleri çocuklarına bıraktığı mirasıdır aynı zamanda KÜÇÜK KIZIM SU’YA Bir derin uykudaydım ölümün içinden Bir suyun gölgesi gibi Kendisi adeta bir suyun Ayakucunda sen oturuyorsun Şiir getirenlerin çok olsun çocuğum! GÜZEL’E … Sen ki çicekleri toplamayan güzelim Çicekleri sulayan çocuk Ve ben ki buruk ve kavruk Bir ihtiyar adamım artık Öyle güzeldim ki senle, çiçeklerden çok … Ailesinin yanı sıra, şair dostlarına yazdığı şiirler, sitemkar, dostça, içten ve esprilidir İLHAN BERK İÇİN Epiydir görüşmüyoruz kendisiyle seksenlik merdivenini çıka çıka bitiremediği halde hala dinçmiş öyle diyorlar ama oldumbittim bunaktı zaten şiirlerini gerdirmek için avrupaya gidiyormuş arasıra Yaşamının son dönemlerinde alkole, özellikle şaraba düşkünlüğü eleştiri konusu olan Can Yücel, Ömer Hayyam misali, bunu da kendine özgü nükteli haliyle şöyle ifade eder “Erkekler mi sevmez ? – Ben hiç yol kenarında sabahlayan şarapcı bir kadın görmedim.” Can Baba’nın alkol alışkanlığı ile ilgili olumlu bir şey söylenemez elbet.. Alkol yüzünden çok sevdiği, hayatının aşkı, eşi Güler Yücel’le dahi sorunlar yaşayan şairin yakın dostlarından Cezmi Ersöz, “ Gider içerdi Can Baba, kendisine acımadan ama…” başlıklı yazısında durumu şöyle anlatmıştır “Can Baba, hatırlar mısın, bir akşam, arkadaşlarla Kuzguncuk’taki evinize gelmiştik… Evde senden başka kimse yoktu. Yapayalnızdın. Sevgilisi terk etmiş liseli bir öğrenci gibi çaresizdin. Bütün ışıkları, televizyonu, radyoyu açsan da evde garip ve hüzünlü bir sessizlik vardı. …Oysa insanların, bir tutam neşe,öfke, coşku, yaşam sevinci koparmak için uğraştığı, sevinçli ve kutsal bir bahçeydi, eviniz… “Güler, evi terk etti,” dedin neredeyse, ağlamaklı… Önce inanmadık. Çünkü eşin, Güler Ablam, bildiğimiz kadarıyla sana aşıktı ve seni hiç terk etmeyecek gibi görünüyordu. Hatta bir keresinde ona; “Güler Abla, Can Baba’yı biraz yaşlanmış gibi gördüm,” deyince, bana şöyle bir küçümseyerek bakmış, “saçmalama, gittikçe yakışıklı olduğunu söylemişti… Peki, Can Baba, sen dememiş miydin bir keresinde , “Güler benden önce ölürse, ibne olurum,” diye… Çok gülmüştük bu sözüne; “Yoo, gülmeyin çocuklar,” demiştin o bilge ve davudi sesinle, “dünyanın bin bir türlü hali vardır, belli olmaz; Aragon, sevgilisi Elsa öldükten sonra ibne olmadı mı; korkuyorum, ya Güler benden önce ölürse!” Sen de aşıktın Güler Abla’ya ,hem de sımsıkı, tepeden tırnağa… Ama senin yüreğinle oynadığın ıstıraplı bir oyun vardı. Sen aşkını kaybedip kaybedip bulurdun. İşte bu sırada, şiir çıkardı.. “ Bize veda ettiğinde 72 yaşındaydı Can Baba, yaşayabilirdi şüphesiz şiirleri bitmemişti daha.. Bir de vasiyeti vardı bıraktığı şiirlerinden birinde “Beni kuzum Datça’ya gömün Geçin Ankara’yı İstanbul’u! Oralar ağzına kadar dolu Alabildiğine de pahalı, Örneğin Zincirlikuyu’da Bir mezar 750 milyona Burası nispeten ucuzluk Ortada kalma tehlikesi de yok Hayır dua da istemez, Dediğim gibi beni Datça’ya gömün Şu deniz gören mezarlığın orda, Gömü sanıp deşerlerse karışmam ama! ” Bilir gibi başına ne geleceğini mezar taşının, yazmış bu dizeleri böylesine yalın ve can’dan şiirlerini topladığı Can Yücel “ Mekanım Datça olsun” kitabında.. Heykeltıraş Mehmet Aksoy’un tasar yapımını üstlendiği, vasiyetine binaen yapılan mezar, gün boyu emdiği güneş ışığını akşamdan itibaren dışarıya yayan özel tasarımıyla ana karnında bir cenin görünümünde inşa edilen özel bir taş olan “ Can Taşı” nı barındırır. Bu taşın önünde içinden su geçen bir bir göbek bağı uzanıyor ve sanatçının deyimiyle Can Yücel bu göbek bağıyla hayata bağlanıyor… İşte 2011 yılında zarar verilene kadar böyle bir sanat eseriymiş bu güzel mezar, tam Can Baba’ya göre, “deniz manzaralı, nispeten de ucuz”muş.. Çok sevdiği eşi ve ailesi, Can Yücel’in ölümünden sonra evini, her yıl ölüm yıldönümünde sevenleri tarafından ziyaret edilebilsin diye açmıştır. Ancak vandalca zarar verilen Can Baba’nın mezarıyla ilgili olarak hayal kırıklığına uğramış, sonrasında Can Yücel’e hitaben yazdığı şiirinde duygularını dile getirmiş ; GÜLER YÜCEL’DEN CAN YÜCEL’E BİR NAME Yine geldi 12 Ağustos Yine cırcır böcekleri ötüyor Bu yıl Ege Denizi senin dediğin kadar sakin değil Ortalık biraz karışık Taşı kırmakla kalmadılar, beni de kırdılar Bu kırma başka türlü bir kırma Yalnız sana değil Can’cığım .. Şiire saygı duruşudur Can Yücel’i anmak. Ne yazsak eksik kalır, anlatılmaz Can Yücel. “ O çocuklar, o yapraklar, o şarabi eşkıyalar Onlar da olmasalar benim gayrı kimim var ?” demişsin ya Yaprak Dökümü şiirinde.. Seni anmak için biz varız, şiirlerinle birlikte… “Mekanın Datça Olsun” Can Baba ! Hande Yavşan Güvendik
can yücel çeviri şiirlerini topladığı kitap