🐠 Hayvan Çiftliği Kitap Özeti Uzun

HAYVANÇİFTLİĞİ#kitapözeti #hayvançiftliği #georgeorwellGeorge Orwell tarafından kaleme alınan bu eserin sesli özetini videomuzdan izleyebilirsiniz. Keyifli GeorgeOrwell-Hayvan Çiftliği (Kısa Özeti) İngiltere'de bir çiftlikte hayvanlar isyan çıkarır. Bu isyanı Yaşlı domuz planlar. Çiftlik sahibinin zalim yönetimi hayvanları bunalttığı için onu göndermek isterler. Toplantıda planı anlatır. 3 gün sonra öldürülür fakat diğer hayvanların ufkunu açmıştır. Çiftlik sahibini uzaklaştırırlar. Yönetim 2 domuza geçer HayvanÇiftliği Özet. George Orwell’ın mükemmel anlatımı ile var olan bu romanı, gerçek kişilikleri açıkça belirtmese de keskin zekâsıyla aslında gayette açık bir kitap olmuştur. Her ne kadar hayvanlar üzerinden kurgulanmış bir hikâye olsa da politikanın gerçek yüzünü, iktidar mücadelesini korkusuzca ortaya HayvanÇiftliği kitap özeti; Başlangıçta hayvanlar çiftliğin sahibine karşı domuzlar öncülüğünde isyan çıkararak çiftliği insanlardan temizliyor ve yeni bir çiftlik (devlet) oluşturuyorlar. Hayvanların içinde en zeki olanlar yani domuzlar yönetici oluyor ve hayvanlarla birlikte kurallar koyuyorlar. HayvanÇiftliği'nin yönetimini ele geçiren domuzlarla işbirliği yapan, tecimsel ilişkiler kuran iki "insan"dan, Foxwood Çiftliği'nin sahibi Bay Pilkington'ın kapitalist İngiltere'yi, Pinchfield Çiftliği'nin sahibi Bay Frederick'in de Nazi Almanyası'nı temsil ettiğini bile söylemişlerdir. Bu yorum biraz zorlama gibi HayvanÇiftliği Kitabının Uzun Özeti. Hayvan Çiftliği Romanının Özeti, İnceleme, Hayvan Çiftliği Kitabı Hakkında Bilgiler. 100 Temel Eser Kitap Hayvan Çiftliği Kitap Özeti. Hayvan çiftliği inceleme işlemi ile ilgili en çok merak edilen içeriklerden birisi konusu ve özetidir. Sembolik bir anlatıma sahip olan hayvan çiftliği eserinde içerikler benzetmeler ile ilerler. Bay Jones adlı karakterin Beylik Çiftliğinde bulunan hayvanların Koca Reisi dinlemesi ile başlar. rSavrJa. MERHABALAR; KİTAPLARIM OLMADAN ASLA TAKİPÇİLERİ George Orwell, uzun zamandır okumak istediğim bir yazardı. 1984 ve Hayvan Çiftliği'ni almıştım geçen ayki kitap alışverişimde. Hayvan Çiftliği ile başladım okumalarıma. Keyifli ve eğlenceli bir okuma oldu benim için. Gelelim kitabımıza... ARKA KAPAK İngiliz yazar George Orwell 1903-1950, ülkemizde daha çok 1984 adlı kitabıyla tanınır. Hayvan Çiftliği, onun çağdaş klasikler arasına girmiş ikinci ünlü yapıtıdır. 1940'lardaki 'reel sosyalizm'in eleştirisi olan bu roman, dünya edebiyatında 'yergi' türünün başyapıtlarından biridir. Hayvan Çiftliği'nin kişileri hayvanlardır. George Orwell, bu romanında tarihsel bir gerçeği eleştirmektedir. Romandaki önder domuzun, düpedüz Stalin'i simgelediği açıkça görülecektir. Öbür kişiler bire bir belli olmasalar da, bir diktatörlük ortamında yer albilecek kişilerdir. Romanın alt başlığı Bir Peri Masalı'dır. Küçükleri eğlendirecek bir peri masalı değildir; ama roman, bir masal anlatımıyla yazılmıştır. ÖZET Olaylar İngiltere’de bir çiftlikte geçer. Romanımızın kahramanı hayvanlar Beylik Çiftlik’te ve Bay Jones’un boyunduruğu altında yaşamaktadırlar. Bay Jones, hayvanlara kötü davranmakta onların bakımını ihmal etmekte bunun yanında hayvanları sömürmektedir. Kendisi de vaktini içkiyle geçirmektedir. Çiftlik borç içindedir. “İnsan, üretmeden tüketen tek canlıdır. Süt vermez, yumurta yumurtlayamaz, sabanı çekecek gücü yoktur. Tavşan yakalayacak kadar hızlı koşamaz. Gene de tüm hayvanların efendisidir. Hayvanları çalıştırır, karşılığında onlara açlıktan ölmeyecek kadar yiyecek verir vermez.” Bir gece Koca Reis isimli domuz bir gece herkes yattıktan sonra çiftlik hayvanlarını toplayıp, bir gece önce gördüğü düşü onlara anlatır. Rüyasında tüm hayvanlar özgürdür. İstedikleri gibi yaşamaktadırlar. “Yol­daş­lar, artık dün ge­ce gördüğüm düşten söz ede­­bi­li­rim. Tam ola­rak an­lat­mam mümkün de­ğil, ama İnsan or­ta­dan kalktıktan son­ra yeryüzünün na­sıl bir yer olacağını gördüm di­ye­bi­li­rim. Çok­tandır unutmuş ol­du­ğum bir şe­yi anımsadım.” Üç gün sonra Koca Reis uykusunda huzur içinde öldüğünde; fikirleri çiftlik hayvanları tarafından benimsenmiştir. Koca Reis’in fikirleri "İngiltere’nin Hayvanları" adlı şiirde toplanmış, şiir çok geçmeden hayvanlar arasında marş halini almıştır. “İNGİL­TE­RE’NİN HAY­VAN­LARI” İngil­te­re ve İrlan­da’nın hay­van­ları, Bütün ülke­le­rin, bütün ik­lim­le­rin hay­van­ları, Ku­lak ve­rin müjde­le­rin en güze­li­ne, Düşle­di­ği­miz Altın Çağ önümüzde. Er geç bir gün ge­le­cek, Zor­ba İnsan dev­ri­le­cek, İngil­te­re’nin be­re­ket­li top­rak­larında Yalnızca hay­van­lar ge­zi­ne­cek. Bur­nu­mu­za ge­çi­ri­len hal­ka­lar, Sırtımıza vu­ru­lan se­mer sökülüp atıla­cak, Karnımıza sap­la­nan mah­muz çürüyüp pas­la­na­cak, Acımasız kırbaç bir da­ha şak­la­ma­ya­cak. Zen­gin­lik­ler düşle­re sığma­ya­cak, Buğ­dayı ar­pası, yu­lafı sa­manı, Yon­cası, bak­lası, pan­carı, O gün hep­si bi­zim ola­cak. İngil­te­re’nin çayırları da­ha ye­şil, Ir­mak­ları da­ha aydınlık ola­cak, Rüzgârlar da­ha tatlı ese­cek, Biz özgürlüğümüze ka­vu­şun­ca. O günü göre­me­den ölüp git­sek de, Her­kes bu uğur­da sa­vaş­malı, İnek­ler­le at­lar, kaz­lar­la hin­di­ler el ele, Özgürlük uğ­ru­na ter akıtmalı. İngil­te­re ve İrlan­da’nın hay­van­ları, Bütün ülke­le­rin, bütün ik­lim­le­rin hay­van­ları, Ku­lak ve­rin müjde­me, ha­ber salın her ye­re, Düşle­di­ği­miz Altın Çağ önümüzde.” Her ne kadar çiftlik hayvanları plan yapsalar da isyanın günü saati belli değildir. Bekledikleri fırsat ayaklarına Bay Jones’in hayvanların yemlerini vermeyi unuttukları bir gün gelir. Bay jones’in çöpleri arasında çocukların atılmış kitaplarından okuma yazma öğrenen domuzların başkanlığında isyan başlar. Jones çiftlikten gönderilir. Beylik Çiftliğin adı “HAYVAN ÇİFTLİĞİ” olarak değiştirilir. “İnsan'a karşı savaşırken sonunda ona benzememeliyiz. Onu alt ettiğiniz zaman bile, onun kötü alışkanlıklarını benimsemeye kalkmayın. Hiçbir hayvan asla bir evde yaşamamalı, yatakta yatmamalı, giysi giymemeli, içki ve sigara içmemeli, paraya el sürmemeli, ticaretle uğraşmamalı. İnsan'ın bütün alışkanlıkları kötüdür. Ve en önemlisi, hiçbir hayvan kendi türünden olanlara zorbalık etmemeli. Güçlüsü güçsüzü, akıllısı akılsızı, hepimiz kardeşiz. Hiçbir hayvan başka bir hayvanı öldürmemeli. Bütün hayvanlar eşittir.”Sayfa 27 Yeni düzen içerisinde içerisinde iki domuz öne çıkar Napoléon ve Snowball. Napoléon iri yarı, iyi konuşamayan ancak otorite sahibi; Snowball ise etkili konuşan, parlak zekaya sahip biridir. İkisi birlikte koca Reis’in fikirlerinden yola çıkarak “ANİMALİZM” adında bir öğreti ortaya koyarlar. Ardından da kamçıları, gemleri, burun halkalarını, zincirleri yok ederler ve aynı gün “yedi Emir”i yazıp ahırın kapısına asarlar. Yedi Emir şöyledir 7 EMİR “1. İki ayak üzerinde yürüyen herkesi düşmanın bileceksin; 2. Dört ayak üstünde yürüyen ya da kanatları olan herkesi dostun bileceksin; 3. Hiç bir hayvan giysi giymeyecek; 4. Yatakta yatmayacak; 5. İçki içmeyecek; 6. Hiç bir hayvan bir diğerini öldürmeyecek; 7. Bütün hayvanlar eşittir.”Sayfa 41 ALINTILAR “Tek gerçek düşmanımız insandır. İnsanı ortadan kaldırın, açlığın ve köle gibi çalışmanın temelindeki neden de sonsuza dek silinecektir.” Sayfa 24 “İnsan ile hayvanların ortak bir çıkarı vardır, birinin dirliği öbürlerinin de dirliğidir, diyenler çıkabilir. Onlara sakın kulak asmayın. Hepsi yalan. İnsanoğlu, kendinden başka hiçbir yaratığın hakkını gözetmez.” Sayfa 26 “İnsan ile hayvanların ortak çıkarı vardır, birinin dirliği öbürlerinin de dirliğidir, diyen çıkabilir. Onlara sakın kulak asmayın. Hepsi yalan. İnsanoğlu, kendinden başka hiçbir yaratığın çıkarını gözetmez.” Sayfa 26 “Açlık çekiyorlarsa, zorba insanları doyuralım diye çekmiyorlardı; çok çalışıyorlarsa, hiç değilse kendileri için hayvan iki ayak üstünde hayvan hiçbir hayvanın "efendisi" hayvanlar eşitti.” Sayfa 139 “Yiğitlik" yeterli değildir,” ...”Sadakat ve itaat daha önemlidir..” Sayfa 71 “Bütün hayvanlar eşittir ama bazı hayvanlar öbürlerinden daha eşittir!" “İçeride on ikisi de öfkeyle bağırıyor, on ikisi de birbirine benziyordu. Artık domuzların yüzlerine ne olduğu anlaşılmıştı. Dışarıdaki hayvanlar, bir domuzların yüzlerine bir insanların yüzlerine bakıyor; ama onları birbirlerinden ayırt edemiyorlardı.” Sayfa 152 “... Hayvan Çiftliği'nde Cumhuriyet ilan edildi. Bir başkan seçmek gerekiyordu. Tek aday olan Napoléon oy birliğiyle başkan seçildi.” Sayfa 127 KİTAPTAN NOTLAR Kitaptaki Napoléon’un Stalin’e gönderme olduğu kitap kapağında ve kitapla ilgili pek çok kaynakta yer alan bir bilgi olsa da; bence karakteri Stalin ile sınırlamamak gerektiğini düşünmekteyim. Stalinler gelip gider; maalesef tarih de tekerrür edip döngüsüne devam etmekte. Bu bağlamda kitap için her an benzerlerine farklı ülkelerde rastlanabilecek zamansız bir konu ve kitaba da zamansız bir kitap ya da her devrin kitabı diyebiliriz. Daha önce Büyüklere Masallar kitabını paylaşmış, sansürden kurtulmak adına karakterlerin hayvanlar âleminden seçildiğini yazmıştım. Belki aynı korkularla ya da çekincelerle olmasa da yazarın hayvanları karakter olarak seçmesi hem verilen mesajı güçlendirmiş, hem de “Peri Masal”ı okurken hedefe tam isabet etmiş. Kitapta Ezop’un Masalları’nı andırır biçimde hayvanlara uygun görülen karakterler gerçekten tabiri caizse; “cuk” oturmuş. Ama özellikle koyun gibi güdülen kalk; halka karşı görevini unutup, yönetimi halktan korumayı görev edinen köpekler… Tabi ki Napoléon ve domuzlar… Yazarın yazım tarzından da biraz bahsedecek olursak, yazarın lafı çok uzatmadan ve dolandırmadan yaptığı anlatımları, hedefe en kısa yoldan ulaşan metaforlarını çok beğendim. Akıcı dili ile başlar başlamaz hızla ilerleyen, nasıl bitirdiğimi anlayamadığım bir kitap oldu. Kitabın sonu ile ilgili beklentim acaba hayvanlar ikinci bir isyan yapacaklar mı diye düşünürken; sadece durumla ilgili bir aydınlanma ile son buldu kitabımız… Napoléon’a daha farklı bir son düşünmüştüm oysa. Kitabın fiziki yapısına bakacak olursak; kitabın kapağı pembe rengiyle sevimli hatta çocuk kitabını andırsa da içerik bir “Peri Masalı” değil maalesef. Kitabın içerisindeki görseller anlatımı güçlendirmenin yanında; keyifli okuma sağlamış. Her ne kadar büyükler kadar mesajlara vakıf olmasalar da belli yaş grubundaki çocuklara da hitap ettiğini düşünmekteyim. İlk defa okuduğum bir yazar olsa da 1984’ü okuma için çok fazla beklemeyi düşünmemekteyim. YENİ KİTAPLARLA GÖRÜŞMEK ÜZERE… SEVGİLER… Yazar George Orwell Yayınevi Can Yayınları Kitap Türü Yabancı Romanlar Yıl 2001 Sayfa Sayısı 160 Okunma Sayısı 1270 Hayvan Çiftliği Kitap Özeti Asıl adı Eric Arthur Blair olan İngiliz yazar George Orwell’ın siyasi hiciv tarzındaki kısa öyküsü Hayvan Çiftliği 1945 yılında yayımlanmıştır. Eser, alegorik açıdan zengin bir eserdir ve Sovyetler Birliği, Nazi Almanyası gibi totaliter rejimleri mizahî bir dille eleştirmektedir. Hayvan Çiftliği, özet olarak Stalinizmi yerden yere vururken Sovyetler’in kuruluşundan bu yana gerçekleşen olayları hicveder. Hayvan Çiftliği eserinde adı geçen karakterlerin büyük bir kısmı domuz, kuzgun, köpek gibi hayvanlardır ve bu hayvanlar Stalin, Lenin, Marx gibi tarihî kişilerin alegorisi niteliğindedir. Kitabın ilk çevirisi saygıdeğer Halide Edip Adıvar tarafından tercüme edilmiştir. Kitabın günümüzdeki baskısı Celal Üster’in çevirisi ve Can Yayınları’nın özenli çalışmasıyla okuyuculara sunulmaktadır. Kitabın 2016 Türkçe baskısındaki kapak tasarımı değerli sanatçı Utku Lomlu’ya aittir. George Orwell Hayvan Çiftliği kitabı, yıllardır olduğu gibi bugün de pek çok okulda okutulmaktadır. Kitap, sürükleyici ve mizahi diliyle okurları büyülemeye devam etmektedir. Romanın 1954 ve 1999 yıllarında çizgi film versiyonları gösterime girmiştir. Roman, ayrıca İngiliz Progresif Rock grubu Pink Floyd’un 1977 tarihli “Animals” adlı albümünün konseptine ilham kaynağı olmuştur. Hayvan Çiftliği Kitabının Konusu Nedir?  Benim kudretimin ulaştığı yere onların hayalleri bile ulaşamaz. Sultan Mehmet Hayvan Çiftliği Kitap İncelemeleri Hayvan Çiftliği kitabı George Orwell isimli yazarın en popüler kitaplarından birisidir. 160 sayfaya sahip olan bu kitap okurlarının karşısına birbirinden ilginç konularla çıkıyor. 2001 yılında Can Yayınları tarafından basıma girmiştir. Kitap şimdiye kadar 1270 kişi tarafından okunmuştur. Bu kitaba ait yorumlarınızı yaparak kitabın bilinirlik oranını artmasına yardımcı olabilirsiniz. Bu sayfada hayvan çiftliği kitabı özeti, hayvan çiftliği kitabı özeti, hayvan çiftliği kitabı özet kısa, hayvan çiftliği kitabı özeti kısa, hayvan çiftliği romanı özeti, hayvan çiftliği özet george orwell bulunmaktadır. Kitabın Özeti Roman İngiltere’de bir çiftlikte yaşayan hayvanların verdi,kleri özgürlük mücadelesini anlatmaktadır. Çiftlik sahibi Bay Jones hayvanları bir köle gibi kullanmaktadır. Yaşlı domuz Koca Reis, bu haksızlığa karşı çıkmak için tüm hayvanları toplamış ve devrimi planlamıştır. Tüm hayvanlar köle gibi yaşamaktan bıktıklarını ve gördükleri kötü muamelelerden kurtulmak istediklerini söylerler. Koca Reis hayvanlara İngiltere’nin Hayvanları şiirini ezberletir. Koca Reis gizli toplantıdan üç gün sonra ölür. Hayvanlar Bay Jones’un yem saatlerini unuttuğu bir günde plansız bir şekilde açlığında etkisiyle isyan eder ve çiftliği ele geçirirler. Domuzlar çiftliğin en zeki hayvanlarıdır ve diğerlerine önderlik yapmaya başlarlar. Çiftliğin adını Hayvan Çiftliği olarak değiştirirler. Devrimle birlikte iki domuz öne çıkar Nopolyon ve Snowball. Napolyon iri yarı, iyi konuşamayan ancak otorite sahibi; Snowball ise etkili konuşan, parlak zekâya sahip bir hayvandır. Çiftlikteki tüm kamçılar, gemler, burun halkaları, zincirler yok edilir. Okuma ve yazmayı öğrenen domuzlar yedi emiri ahırın duvarına yazarlar. 1. İki ayak üzerinde yürüyen herkes düşmandır. 2. Dört ayaküstünde yürüyen ya da kanatları olan herkes dosttur. 3. Hiç bir hayvan giysi giymeyecek; 4. Yatakta yatmayacak; 5. İçki içmeyecek; 6. Hiç bir hayvan bir diğerini öldürmeyecek; 7. Bütün hayvanlar eşittir. Tüm bu kararları benimseyen hayvanlar için asıl mücadele şimdi başlamıştır. Snowball okumayı öğrenmiş ve elektrik üretimi için bir yel değirmeni planlamıştır. Napolyon ise buna karşı çıkmıştır. Snowball köpekler tarafından çiftlikten sürülmüştür. Tüm hayvanlar canla başla çalışmaktadır. Ama domuzlar her geçen gün ayrıcalıklı haklar elde etmeye ve diğer hayvanları sömürmeye başlamıştır. Domuzlardan korkan hayvanlar her şeye razı olmaktadır. Napolyon diğer hayvanları yel değirmeninin kendi fikri olduğuna ikna etmiş ve onları inşaatta çalıştırmaya başlamıştır. Domuzlar çiftlikteki evi kullanmakta ve yedi emiri çiğnemektedirler. Kış başlayınca kıtlık baş gösteriyor ve hayvanların açlıktan ölümleri başlıyor. Hayvanlar dışarıdaki çiftliklerin bu haberi duymaması için elinden geleni yapıyor. Sonunda bu durumdan kurtulmak için domuzlar, tavuk yumurtalarını bir tüccar yardımıyla dışarda satmaya karar verir. Gün geçtikçe ahırın duvarında yazan ilkeler değişmeye başlıyor. “Hiçbir hayvan diğerini öldürmeyecek” ilkesi “bir sebep olmadıkça hiçbir hayvan diğerini öldürmeyecek” olarak değişiyor ve hayvanlar daha önce yanlış okuduklarını düşünüp durumu kabulleniyor. Olayların sonunda domuzlar arpaların hepsini kendilerine tahsis ediyor ve hayvanlar ahırın duvarına koşuyor. Duvardaki yazıların tümü silinmiş , sadece şöyle yazıyor “Bütün hayvanlar eşittir. Fakat bazı hayvanlar ötekilerden daha fazla eşittir. “ Hayvan Çiftliği kitabı ile ilgili bilgiler Kitabın adı Hayvan Çiftliği Hayvan Çiftliği Kitabın yazarı George ORWELL Hayvan Çiftliği Kitabın Yayınevi Can Hayvan Çiftliği Kitabının ana fikri Özgürlük akıllıca kullanıldığında ve adilce yönetildiğinde sürdürülebilirdir. Hayvan Çiftliği kitabı karakterleri Bay Jones insan, Koca Reis domuz, Napeleon domuz, Snowballdomuz, Boxeraraba beygiri, BenjaminEşek, Moses ve diğer hayvanlar. Hayvan Çiftliği Kitabının Konusu Yaşlı ve bilge bir domuz İngiltere’de bir çiftlikteki hayvanların özgürlüklerini elde etmeleri için isyan ateşini yakar. Ama işler sanıldığı gibi gitmemiştir. Yaşlı domuz ölmüş kalan domuzlar ise çiftlikte oluşan özgürlük ortamını kendi çıkarlarına kullanmanın bir yolunu bulmuştur. Bu yazıda Hayvan Çiftliği kitap özeti, George ORWELL Hayvan Çiftliği kitap özeti, hayvan çiftliği kısa özet, George ORWELL Hayvan Çiftliği kısa özet, hayvan çiftliği uzun özet, george orwell hayvan çiftliği özet, Ortaokul öğrencilerinin okuyabileceği kitap özetleri, Ortaokul öğrencilerinin okuması gereken bir kitap özeti, 5678. Sınıf Ortaokul öğrencilerinin okuyabileceği kitap özetleri, 5678. Sınıf Ortaokul öğrencilerinin okuması gereken bir kitap özeti bulunur. İngiltere’de bir çiftlikte hayvanlar, Bay Jones’un egemenliğinde yaşamaktadırlar. Yaşlı bir domuz olan Koca Reis, bir devrim planlar ve hayvanları birleşmeye çağırır. Kendisi devrim yapılmadan ölür ama konuştukları diğer hayvanlara devrimi Jones Çar hayvanların yem saatlerini unutunca aniden isyan patlak verir. Umulmadık biçimde devrim yapılır. Çiftlik sahibi Bay Jones çiftlikten atılır. Çitfliğin en zekileri olarak bilinen domuzlar diğerlerine önder olur. Çiftliğin adı “Beylik Çiftlik” iken “HAYVAN ÇİFTLİĞİ” olarak değiştirilir. İki domuz Napolyon ve Snowball kar topu olaylarda başı çeker. Napolyon iri yarı, iyi konuşamayan, ancak otorite sahibi; Snowball ise etkili konuşan, parlak zekaya sahip biridir. İkisi , Koca Reis’in fikirlerinden “hayvanizm” adında bir öğreti ortaya koyarlar. Kamçıları, gemleri, burun halkalarını, zincirleri yok ederler ve aynı gün yedi emiri yazıp ahırın kapısına asarlar. Yedi Emir İki ayak üzerinde yürüyen herkesi düşman bileceksin. Dört ayak üstünde yürüyen ya da kanatları olan herkesi dost bileceksin. Hiçbir hayvan giysi giymeyecek. Hiçbir hayvan yatakta yatmayacak. Hiçbir hayvan içki etmeyecek. Hiçbir hayvan başka bir hayvanı öldürmeyecek. Bütün hayvanlar eşittir. Söz konusu çiftlik Rusya’yı temsil eder. Rus kraliyet ailesinin başı çar, yüzlerce yıllık monarşi geleneği ile sarhoş durumda gezinmektedir. Bu sırada Marks ve Lenin gibi komünistler fikirlerini yayarlar. Koca Reis, Marks, devrimden önce telkinler verir ancak devrim göremez. Rus Devrimi beklenmedik şekilde gerçekleşmiştir. Halkın ve ordunun komünizm gibi bir talebi yoktur. Lenin, Stalin, Troçki gibi önderler halkı galeyana getirip sosyalist bir düzen kurmak ister. Başlarda başarılı olamazlar. Ancak 1. Dünya Savaşı çıkınca çar halkını gütmekte zorlanır. Aynen hikayedeki Jones gibi halkı zapt edemez. Halk, öykünün kahramanları gibi, beslenemediği için isyan eder. Gerçek hayatta da komünistler bir fırsatı değerlendirip başkenti kontrol altına almış ve komünizmden haberi olmayan insanlara bunu zorla götürmüşlerdir. “Yedi emir” bunu anlatıyor olabilir. Halk, eşitlik ve özgürlük adı altında diretmeler yaşayınca buna karşı çıkmıştı. Bu yüzden tam otokratik bir yönetim ve demir yumruk sağlandı. Her şey bürokrasi ve emirlerle işler hale gelmişti. Beklenen devrim gerçekleşmiştir. Zamanla, Napoleon ve Snowball birbirini çekememeye başlayıp, ikisi de yeni düzenin tek adamı olmak istememektedir. Snowball çiftlikte elektrik üretimi için bir yeldeğirmeni yapılması gerektiğini söylediğinde Napolyon’un köpekleri tarafından çiftlikten sürülür. Ama buna rağmen yeldeğirmeni çalışmalarına başlanır. Napeleon değirmen fikrini kendisininmiş gibi tanıtır. Devrimin amaçlarından hızla uzaklaşılmaktadır; başlarda vaadedilen çalışma saatlerinin azalacağı yiyeceklerin artacağı söylenmiş ama çalışma saatleri artmış, verilen yiyecekler azalmıştır. Bu arada domuzlar da hızla şişmanlamaktadırlar. Hatta yatakta yatmakta, içki içmektedirler. Hayvanların eşitliği domuzlarca uygulanmaz ve domuzlar ilkeleri kendilerine göre değiştirirler. Snowball kar topu, Troçki ve Lenin’den ögeler içerir. Bu önderler komünizmin masum taraflarını sembolize eder. Aslında toplum tasarımları onlara aittir ama Napolyon Stalin gibi fırsatçılar Napolyon Bonapart da devrimin gücüyle diktatör olmuştu zorla yönetime gelirler. Stalin zorbalığın üzücü bir örneğidir. Her ne kadar eşitlikçi ve adaletçi gösterilmeye çalışılsa da, tarihin en büyük zalimlerinden biridir. Olaya kendi açımızdan bir örnek vermek gerekirse tarihte Türkleri en çok katletmiş kişidir. Zamanın Türki halkları yok edilmiş, milyonlarcası öldürülmüştür. Bunların hepsi eşitlik ve kardeşlik adı altında yapılmıştır. Diğer tüm Sovyet halklarına karşı girişilen çabalar bu romandaki Napolyon adlı domuzun temsiliyle canlanır. Büyük domuz, aldığı bir kararla, tavukların yumurtalarının çiftlik dışında satılacağını, tavukların kuluçkaya yatmalarını yasakladığını ilan ediyor, buna karşı çıkan tavukları, yetiştirdiği köpeklere öldürtüyor. Buna da bir kılıf bulunuyor ve kurallar iktidara göre domuz, çiftlik içerisindeki hayvanlar arasında “liderimiz” ,”Hayvanlar babası” , “Koyunlar hâmisi” , “Yavru hayvanların dostu” gibi üstün sıfatlarla anılıyor ve her türlü güzellikler ona atfedilmeye başlanıyor. Bir gün çiftliğe saldırı olur. Yabancı hayvanlar çiftliği işgal edip büyük gayretlerle yapılan yel değirmenini yıkıyorlar. Uzun mücadeleler sonucunda düşman püskürtülür ama ülke harap haldedir. Yine de Büyük domuzun yüce liderliğiyle kazanılmış gibi gösterilir. Hemen sonrasında duvardaki ilkeler değiştirilir ve bazı kurallar getirilir. Bunlar hayvanlar arası eşitliğe aykırı ve domuzları yüceltici tedbirlerdir. Hayvanlar, “Bütün hayvanlar eşittir” ilkesini hatırlayıp, “bu nasıl eşitlik” diye kendi kendilerine söylenmeye başlar. Hemen, ilkelerin yazılı olduğu duvarın yanına giderler. Boya kutusu, kırık bir merdiven ve duvarda yazı “Bütün hayvanlar eşittir, fakat Bazı hayvanlar ötekilerden daha fazla eşittir.” Komünizm, sosyalizmin sonraki aşaması olarak toplumun refah bir şeklini tasarlamaktaydı. Marks, Lenin bu fikre uygun olarak kapitalist ögeleri elemeyi savunmuşlardı. Stalin ise farklı bir yol denedi. Hitler ile müttefik olarak Avrupa’yı bölüştü. Daha sonra kitapta anlatıldığı gibi, Hitler Rusya’nın yarısını işgal etti. Ayrıca savaş esnasında ve sonrasında proleteryanın emeğini kapitallere peşkeş çekti. Kendini övmeyenleri düşman bildi. Tüm dünyada işçilerin duygularını sömürerek adalet ve eşitlik adı altında iktidar mücadelesine girişti. Bunu tenkit eden ve Lenin’in yolundan giden Troçki’yi de sürgünde öldürttü. Onun idaresinde Sovyetler güçte zirvesini yaşarken çöküşünü kesinleştirmiştir. Onunla beraber “bazıları daha eşit” olmuştur. 90’larda Sovyetler yıkıldığında altından çirkin bir kapitalizmin çıkması ve eski Sovyet ülkelerinin eşitsizlikle savaşması da bundandır. KARAKTERLER VE GERÇEKTEKİ KARŞILIKLARI Koca reis/old major Karl Marks Animalism/hayvanizm Sosyalizm Kartopu/Snowball Leon Troçki Napoleon Josef Stalin- Komünist lider Mr. jones Çar İkinci Nicholas Boksör/boxer Rus işçi sınıfı İhbarcı/squealer propoganda Köpekler/dogs KGB Mmollie küçük burjuva Mr. frederick Adolf Hitler Mr. pilkington İngiltere-ABD- Churchill- Roosvelt Moses Din Balbadem diyarı/sugarcandy mountain cennet Hayvanlar Çiftliği'nde Kim Kimdir, Ne Nedir? Napoleon Çiftliğin büyük lideri ve hayvanlar içinde en kudretlisi. Muhteşem bir domuzdur ve çiftlikteki tüm hayvanlar ona kulak verir. Denetime son derece düşkün bir domuzdur. Kendisine sigara ve içki tüketimi izni verip, yatakta uyuması ve insan giysileri giyebilme ayrıcalığı sağlar; böylece diğer hayvanlara eşitsiz muamele de yapmış olur. Diğer hayvanlar genellikle onun günah keçisi olurlar. Napoelon, Hayvan Çiftliği’nin sembolizmi içerisinde 'Yoldaş Stalin'i temsil eder. Snowball O da bir domuzdur, ancak çiftlikteki geçmişi o kadar da eskiye dayanmaz. Hayvanlar için kahramanca mücadele eder ancak köpekler tarafından çiftlikten sürülür. Hem retoriği hem de yaratıcılığı daha gelişkindir onun. Troçki’yi simgeler. Squealer O bir domuz. Mükemmel bir konuşmacı ve tüm hayvanlar onu dinler. Ne zaman kurallardan biri değiştirilecek olsa, bunun her şeyin daha iyi olması için gerekli olduğunu söylerdi. Squealer’ın cırtlak bir sesi vardı ve hayvanlara her zaman yalan söylerdi, çünkü Napolyon ona böyle yapması gerektiğini anlatmıştı. Kimi yorumculara göre Squealer, Sovyetlerdeki parti yanlısı Pravda gazetesini simgeler. Boxer 'En zekilerden sayılamayacak' türden bir at. Çok sıkı çalışırdı. Düsturu 'daha çok çalışacağım'dı; ve öyle de yaptı. Napolyon ne dediyse inandı. Boksör derdi ki 'Napolyon haklı'. Çiftlikte çok saygı gören bir hayvandı çünkü herkesten çok çalışırdı. Çin’deki Boxer Ayaklanması’nı simgeler. Tıpkı Clover gibi, Boxer da Sovyetler’deki vasıf işçileri ya da Proleterya’ya karşılık gelir. Clover Dişi bir at. Clover asla yakınmaz. Boksör için endişelenir ve onun hastalanacak kadar çok çalışmasını önlemeye çalışır. Yaşlı Benjamin Nadiren konuşan yaşlı ve inatçı bir eşek. Çiftlikte olup bitenlerle çok ilgilendiği söylenemez. Benjamin uzun ömrünün tüm ayrıntılarını hatırlar ve işlerin bundan çok daha iyi ya da çok daha kötü olamayacağını bilir. Benjamin, yaşlı kuşağı, her yeniliğin karşısında olanları temsil eder. Her türlü yeniliğin geçici olduğunun farkındadır. Eninde sonunda eski sorunlar yeniden peydah olacaktır. 'Boşunalık tezi'nin somutlaşmış halidir de denebilir. Moses Bir karga. Hayvanlara, öldüklerinde gidecekleri ve hayal ürünü bir yer olan Şeker Kaplı Dağlar’dan bahsedip durur. Bir ajan ve çok akıllı bir konuşmacı aynı zamanda. Hayvanlar ondan nefret eder çünkü hiç çalışmaz ve sadece öykü anlatır. Hayvanlardan bazıları ona inanır ve domuzların, diğer hayvanların ona kanmaması için çok uğraşması gerekmiştir. Moses, kiliseyi ya da daha geniş anlamda dini temsil eder. Mollie Çiftliğin ana karakterlerinden biri. Önemi, yeni çiftlik düzenine muhalif olmasından kaynaklanmakta. Muhalifliği politik olmasından ileri gelmez Derdi daha iyi bir hayat yaşayabilmek, şeker yiyebilmek vs. Orta-sınıf ideolojisine sahip beyaz yakalı işçileri temsil eder. Eskisi gibi şekerini alamayacaktır, çünkü artık işçiler arasında eşitlik vardır. Muriel Clover için kuralları okuyan, bilgili bir keçi. Kendi adlarına karar alabilecek kadar eğitilmiş olan ve bu yüzden yöneticilere eleştiri yöneltebilecek düzeyde olan işçi kesimlerini simgeler. Ne yazık ki, Muriel karizmatik değildir ve Napoleon’la diğer domuzlara karşı çıkacak kadar da inançlı değildir. Jones Çiftliğin sahibi; en azından başlangıçta! Çok fazla içki ve sigara içer. O kadar çok içer ki, hayvanlara bakmayı unutur. Köpekleri yaşlandığında, boyunlarına bir ip bağlayıp onları göle atar. Bay Jones’un Çarlık dönemini, hatta Çar II. Nikola’yı temsil ettiği söylenir. Fredericks Hitler figürünün romandaki ve filmdeki karşılığı Domuzlar Napoleon’u destekleyen bu grup, açıktır ki, parti örgütünü ve bürokrat sınıfı temsil eder. Kısacası Stalin’in yakın çevresini onlar meydana getirir. Onlar, diğer hayvanlardan farklı olarak, lüks ve bolluk içinde yaşarlar; kısacası denetlenmesine yardım ettikleri toplumun tüm nimetlerinden onlar faydalanır. Köpekler KGB'yi Sovyet Gizli Servisi ve Satlin’in korumalarını simgelerler. Her türlü kovuşturma ve uzaklaştırma işinde onlar kullanılır. Pek konuşmazlar, ama etkilidirler. Napoleon onları kurnazca kullanır Snowball yani Troçki, değirmen konusunda yeni görüşünü aktaramadan sabahın köründe apar topar 'gizli' köpekler tarafından götürülür. Orwell bir yerde köpeklerin Napoleon’a, tıpkı önceki sahipleri Mr. Jones’a yaptıkları gibi sürtündüklerini ve kuyruklarını salladıklarını yazar. Sıçanlar ve Tavşanlar Vahşi hayvanlar olarak da anılan bu hayvanlar, Menşevik hareketi simgelerler. Daha hemen kitabın başında, diğer hayvanlar, sıçan ve tavşanların 'yoldaş' olup olamayacaklarını oylarlar. Güvercinler Güvercinler de propagandayı temsil eder ama Rusya’daki değil, diğer ülkelere yapılan propagandayı. Bay Jones’un Çiftliği Kısaca Kremlin’i simgelediği söylenir. Değirmen Rus Endüstrisini temsil ettiği iddia ediliyor. Foxwood Çiftliği İngiltere’yi simgeler Pichfield Ciftliği Almanya’nın romandaki karşılığı Değirmenin yıkılışları Beşer yıllık kalkınma planlarının başarısızlığa uğraması. kitap özetleri, özet kitap, kitabının özeti, kitap incelemesi, hayvan çiftliği, çiflik, çiftlik kitabı, çiftlik hayvanları, komşu çiftlik uygulaması TÜRK DİLİ KOMPOZİSYON-1 DERSİKİTABIN ADI HAYVAN ÇİFTLİĞİKİTABIN YAZARI GEORGE ORWELLYAYINEVİ BERİKANBASIM YILI EYLÜL 20001. KİTABIN KONUSU 2. KİTABIN ÖZETİ 3. KİTABIN ANA FİKRİ 4. KİTAPTAKİ ŞAHISLARIN DEĞERLENDİRMESİ 5. KİTAP HAKKINDA ŞAHSİ GÖRÜŞLER 6. KİTABIN YAZARI HAKKINDA BİLGİ1. KİTABIN KONUSU Bir çiftlikte yaşayan hayvanların bir gün bir domuz tarafından kışkırtılmasıyla beraber yaşamları pahasına ortaya koydukları özgürlük mücedelesi ve bu hakka sahip olduktan sonra da aralarında ne gibi entriakların döndüğü anlatılmaktadır. 2. KİTABIN ÖZETİ Olaylar İngiltere’de bir çiftlikte cereyan eder. Hayvanlar, çiftlik sahibi zalim Bay Jones’un boyunduruğu altında köle gibi yaşamaktadırlar. Yaşlı domuz Koca Reis, buna karşı çıkmak için bir devrim planlar ve hayvanları gizli bir toplantıya çağırır. Toplantıda tüm hayvanlara artık köle gibi yaşamalarının sonunun gelmesi gerektiğinden ve gördüğü bir rüyadan bahseder. Üç gün sonra da öldürülür. Kendisinden geriye konuşma esnasında söylediği İngiltere Hayvanları adlı şiiri kalmıştır. Fakat konuşması da çoktan diğer hayvanlarda ufuklar açmaya başlamıştır. Sahipleri Bay Jones’un yem saatlerini unttuğu bir günde önceden planlanmış olmamasına karşın aniden ,syaan patlak verir ve bu devrim umduklarından da kısa bir süre iççerisinde tamamlanır. Çiftliğin sahibi Bay Jones çiftlikten uzaklaaştırılır. Artık en zeki olarak tanımlanan domuzlar diğerlerine önderlik yapmaya başlarlar. İlk iş çiftliğin adını değiştirmektir. İsim kolayca bulunur. Bu sahibi sadecde kendileri olan çifttliğin adı bundan sonra “HAYVAN ÇİFTLİĞİ” dir. Süreç içerisinde iki domuz öne çıkar Nopolyon ve Snowball. Napolyon iri yarı, iyi konuşamayan ancak otorite sahibi; Snowball ise etkili konuşan, parlak zekaya sahip biridir. İkisi birlikte koca Reis’in fikirlerinden yola çıkarak “animalizm” adında bir öğreti ortaya koyarlar. Ardından da kamçıları, gemleri, burun halkalarını, zincirleri yok ederler ve aynı gün “yedi Emir”i yazıp ahırın kapısına asarlar. Yedi Emir şöyledir 1. İki ayak üzerinde yürüyen herkesi düşmanın bileceksin; 2. Dört ayak üstünde yürüyen ya da kanatları olan herkesi dostun bileceksin; 3. Hiç bir hayvan giysi giymeyecek; 4. Yatakta yatmayacak; 5. İçki içmeyecek; 6. Hiçbir hayvan bir diğerini öldürmeyecek; 7. Bütün hayvanlar bu kuralar tüm hayvanlar tarafından benimsenmiş ve beklenen devrim gerçekleşmiştir. Ancak zamanla Napoleon ve Snowball birbirini çekememeye başlayıp, ikisi de yeni düzenin tek adamı olmak istememektedir. Snowball çiftlikte elektrik üretimi için bir yeldeğirmeni yapılması gerektiğini söylediğinde Napolyon’un köpekleri tarafından çiftlikten buna rağmen yeldeğirmeni çalışmalarına başlanır. Burada Napeleon başta savunmadığı bu düşünceyi sonraları ne yapıp edip kendisinin de bunu savunduğu ancak Snowball’u çiftlikten göndermek için böyle söylediğine inandırır. Devrimin amaçlarından da hızla uzaklaşılmaktadır; başlarda vaadedilen çalışma saatlerinin azalacağı yiyeceklerin artacağı yönündeki sözler gitmiş aksine çalışma saatleri artmış, verilen yiyecekler azalmıştır. Bu arada domuzlar da hızla şişmanlamaktadırlar. Hatta yatakta yatmakta, içki içmektedirler. Hayvanların eşitliği ilkesine uymauyan bu davranışlar zamanla duvardan değiştirilerek domuzlar tarafından kendilerine uygun hale getirilir. Örneğin domuzların yatakta yatmaları ve içki içmeleri konusunda "Hiç bir hayvan yatakta yatmayacaktır" ilkesini hatırlayıp hayrete kapılıyorlar. Hep beraber duvarın yanına gidiyorlar, ancak duvarda "Hiç bir hayvan çarşaflı yatakta yatmayacaktır" yazısını görüyorlar, hepsi, bu ilkeyi yanlış hatırladıklarını düşünüyor, bu ilkenin sonradan değiştirilmiş olduğunu anlayamıyorlar bile. Tüm hayvanların eşitliği ilkesi Koca Reisle birlikte toprağa gömülmüştür aylarında çiflikte kıtlık başgösteriyor. Buğday azalıyor, patatesler soğuktan donuyor ve yenile-meycek hale geliyor. Açlıktan dolayı ölümler baş-gösteriyor. Büyük domuz, bu haberlerin çiftlik dışında yayılmasını önlemek için önlemler alıyor, çifliğe gelen ziyaretçilere, erzak depolarının dolu olduğunu söylüyor ve onlara, üzerini buğday ve yiyecekle örttürdüğü kum yığınlarını erzak diye gösteriyor...Büyük domuz, aldığı bir kararla, tavukların yumurtalarının çiftlik dışında satılacağını, tavukların kuluçkaya yatmalarını yasakladığını ilan ediyor, buna karşı çıkan tavukları, yetiştirdiği köpeklere öldürtüyor... Bunun üzerine hayvanlar; "hiçbir hayvan diğer bir hayvanı öldürmeyecektir" ilkesini hatırlıyorlar. Hemen bu ilkelerin yazılı bulunduğu duvarın yanına gidiyorlar. Ancak duvarda "Hiç bir hayvan diğer bir hayvanı bir sebep olmadan öldürmeyecektir" yazıldığını görüyorlar, bu ilkeyi de yanlış ezberlemiş olduklarını düşünüyorlar!.Büyük domuz, çiftlik içerisindeki hayvanlar arasında "liderimiz" ,"Hayvanlar babası" , "Koyunlar hâmisi" , "Yavru hayvanların dostu" gibi üstün sıfatlarla anılıyor ve her türlü güzellikler ona atfedilmeye başlanıyor; mesala genellikle tavuklar, "liderimiz sayesinde altı günde beş yumurta yumurtladım" , havuzdan su içen inekler "liderimiz sayesinde bu suyun tadı ne kadar güzelmiş" diyorlar...Birgün çiftliğe dışarıdan saldırılar oluyor... Yabancı hayvanlar çiftliğe giriyor, iki sene gibi uzun bir zaman içerisinde bütün hayvanların büyük gayretleri sonucu yaptıkları ve büyük domuzun adının verildiği Yel Değirmenini yıkıp harap ediyorlar..çiftlikteki bütün hayvanlar yaralanıyor, bazıları ölüyor... Bir müddet sonra bir tüfek sesi duyuluyor. Ağır yaralı bir hayvan yanındaki bir domuza "Neden tüfek atılıyor" diye soruyor. Domuz "Zaferimizi kutlamak için"cevabını veriyor. Yaralı hayvan; "Hangi zafer" diye hayret ediyor. Domuz; "Ne demek hangi zafer, düşmanı topraklarımızdan kovmadık mı" diyor. "Ama iki yıl uğraştığımız değirmeni yok ettiler" karşılığını veriyor...Domuz "Ne önemi var, bir değirmen daha yaparız, istersek daha fazla yaparız, yapmışolduğumuz muazzam işleri takdir etmiyorsun, şimdi şu bastığın topraklar düşman işgalindeydi, ama liderimiz sayesinde her karışını geri aldık" diyor...Biraz sonra Büyük Domuz, kendisine taktığı bir kaç madalya ve nişanla çıkıp bütün hayvanları, elde ettikleri zaferden dolayı kutluyor, tebrik ediyor...Hayvanların hepsi büyük zafer kazandıklarına böylece inanmış oluyorlar...Bir gece çiftlikte bir gürültü oluyor, hayvanlar ahırdan fırlayıp koşuyorlar... çiftlik ilkelerinin yazılı olduğu duvarın dibinde kırılıp parçalanmış bir merdiven görüyorlar, domuzlardan birinin orada sersem sersem dolaştığını, yanında bir fener, bir boya kutusu ve bir de fırça olduğunu farkediyorlar. Hayvanlar duvara baktıklarında, duvardaki ilkelerden birinin daha kendi ezberledikleri gibi olmadığını farkediyorlar!?.. Büyük Domuz, aldığı son kararla; arpaların bundan sonra sadece domuzlara tahsis edileceğini ve gazdan tasarruf etmek için ahırlardaki fenerlerin kaldırılacağını, hiç bir domuzun çiflikteki işlerle uğraşmayıp, sadece yönetimle ilgileneceğini, domuzlardan başka, hiçbir hayvanın yönetim işlerine karışamayacağını, domuzların dışındaki bütün hayvanların Ağustos ayında pazar günleri dahi çalışacağını, çalışmayanın yiyeceğinin yarıya ineceğini ilan "Bütün hayvanlar eşittir" ilkesini hatırlayıp, "bu nasıl eşitlik" diye kendi kendilerine söylenmeye başlıyorlar. Hemen, ilkelerin yazılı olduğu duvarın yanına gidiyorlar, duvardaki yazıların değiştirilmiş olduğunu, ilk defa, fark ediyorlar, duvardaki bütün yazılar silinmiş, sadece şöyle yazıyor"Bütün hayvanlar eşittir, fakat domuzlar daha fazla eşittir.” 3. KİTABIN ANA FİKRİ Aklını kullanmayan hiçbir varlık için özgürlüğün değeri KİTAPTAKİ ŞAHISLARIN DEĞERLENDİRMESİ Bay Jones insan Çiftliğin sahibi olan bay Jones hakkında hayvanlar arasında bir insan ve aynı zamanda hayvan çiftliğinin eski sahibi olması nedeniyle de pek sevilmeyen birisidir. Hayvanlar onun kendilerini sömürdüğünü Major domuz Saygın ve sözü dinlenen bir hayvandır. Romanın başında yaptığı konuşmasıyla hayvanların ayaklanmasını sağlamıştır. İyi niyetli bir kişiliğe sahiptir. Şişman ve yaşlıdır çok az ömrü kaldığını söyler. Napeleon domuz Koca Major Öldükten sonra bayrağı onun elinden almış Snowball’I da saf dışı etmeyi başarmıştır. Hain ve sinsidir. Diğer hayvanları kandırmayı çok iyi başarır. Kendisini düşünür ve her zaman iktidar için her türlü kötülüğü yapmaya hazırdır. Başka varlıkşların zaaflarından yararlanmayı da çok iyi bilir. Günümüzün, kendisi iyiliği için her türlü kötülüğü yapmaya hazır insanını sembolize Başlarda Napoleon’un sıkı dostu olan bu domuz şsonraşarı Napeleon’un düşüncelerine ters düşer; çünkü onun kişiliğinde olumlu düşünmek ve sadece kendisini değil yanında sorumlu olduğu tüm varlıkları da düşünür. İyi olan bir düşünceyi asla saklamaz ve iyi niyetlidir. Romanda sonraları çiftlikten kovulur ve çiftlikte bundan sonra gelişen her tüürlü kötü olayda Naapeleon tarafından onun bir parmağı olduğu dedikodusu beygiri Çalışkan ve itaatkar bir hayvan olup hep çalışmayı seven ve başka hayvanlarında çalışması için kna etme yoluna gideer. Onun için iyiliğinde kötülüğün de kaynağı çalışmaktır. Nitekim iyi niyetlidir ve bu onun sonunun bir kasapta bitmesine neden Asık suratlı ve yaşlı olan bu eşek her şeye olumsuz bir gözle bakar onun için iyi veya kötü diye bir şey yoktur. Her zaman her şey olumsuz ve bu kahramanların dışında Napeleon’un özel olarak yetiştirdiği ve sonradan özel güç olarak kullandığı 9 tane köpek bunların yanında Jessie ve Pincer adında iki tane daha bu 9 köpeğin ailesi, sonraları bay Jones ile kaçacak olan Moses –ki bu karga diğer hayvanlar tarafından dedikoducu olduğu için hiç sevilmemektedir- vardır. 5. KİTAP HAKKINDA ŞAHİ GÖRÜŞLERYaptığım araştırmalarda gördüm ki aslında kitap Türk okurlarıyla ilk kez Halide Edip Adıvar’ın çevirisiyle Edebiyatının aykırı ve sert fikirleri ile sarsan İngiliz yazar George Orwell’ın , Hayvan Çiftliği, onun çağdaş klasikler arasına girmiş ünlü bir yapıtıdır. Bu roman, dünya edebiyatında 'yergi' türünün başyapıtlarından biridir. Hayvan Çiftliği'nin kişileri hayvanlardır. George Orwell, bu romanında tarihsel bir gerçeği alt başlığı Bir Peri Masalı'dır. Küçükleri eğlendirecek bir peri masalı değildir; ama roman, bir masal anlatımıyla aynı zamanda toplum idealinin masalsı yanına da dikkat çekmiştir. Romanın bütününe yayılan komik unsur, basit bir güldürüyü değil, çok kapsamlı bir hicvi amaçlar. Halk masallarında, La Fontaine’de, fabllar ve folklorda benzer temalara rastlayabiliriz. Orwell’in hikayesinde yer alan hayvanlar ve çiftlik de benzer bir anlayışın romanda kişilik tasvirleri de yapıyor, yaşanan her sıkıntıyı kendinden bilen ve daha çok çalışması gerektiğine inanan bir atı, sahibinin taktığı kurdelayı ve onun avucundan yediği şekerleri özleyip komşu çiftliğe kaçan başka bir atı, liderin söylediklerini çiftlik sakinlerine iletmekle görevli güvercinleri, lideri korumakla görevli dokuz adet köpeği, ve işi iyice yüzsüzlüğe vurup, yaptığı düzinelerce çocuğuyla çiftliği mülkü gibi kullanan, komşu çiftliklerin sahipleriyle kumar partileri düzenleyen lider domuz Napoleon’un şahsında baskıcı yöneticilerin gerçek yüzlerini okuyucunun zihnine KİTABIN YAZARI HAKKINDA BİLGİ Kitabın yazarı George Orwell, 1903 yılında İngiltere’de doğmuştu. Zorlukla geçirdiği eğitiminin ardından 1921’de Burma’ya giderek beş yıl Britanya hükümeti adına polislik yapmış, ancak kendi ülkesinin sömürgeci yönetimine tahammül edemeyip Londra’ya geri dönmüştü. Bir ara Paris’te de yaşayan Orwell’in bu yıllardaki hayatı maddi sıkıntılarla doludur. 1933’e kadar yazdığı ilk iki kitabı “Burma Yılları” ve “Paris ve Londra’daki Sefalet Yılları”, bütünüyle yazarın yaşam hikayesini canlandırır. 1933’ten sonra gazeteci olarak İspanya İç Savaşı’na giden ve bir süre sonra Cumhuriyetçi saflara katılıp yaralanan Orwell, bu savaşta edindiği izlenimlerle “Katalonya’ya Selam” anı kitabını yazmış, kitapta yer alan Stalin ve reel sosyalizm eleştirilerini ise -1945’den sonra tamamladığı- “1984” ve “Hayvan Çiftliği” kitaplarında romanlaştırmıştı. savaşında ciğerlerinden hasta olduğu için geri hizmetlerde çalışan Orwell, 1950’de öldüğünde yeterince tanınan bir yazar değildi belki, ama 1984 yılında “1984” adlı kara ütopyasının hatırlanması ile birlikte, kısa zamanda yüzyılın önemli yazarlarından birisi haline geldi. Tüm Kitap Özetlerine Ulaşmak İçin Tıklayınız Benzer Yazılar

hayvan çiftliği kitap özeti uzun